Özlenen Rehber Dergisi

30.Sayı

Elfâz-ı Küfür

Miyase ÖZCAN Özlenen Rehber Dergisi 30. Sayı
Elfâzın tekili olan lâfız; söz, sözcük ve ifade demektir. Küfür ve küfr ise ’kefera’ fiilinden mastar olup sözlükte, bir şeyi örtmek anlamına gelir. Kalbindeki îmanını örten kimseye de bu yüzden ’münkir’ veya ’kâfir’(1) denilmiştir. Bir terim olarak kişiyi küfre düşüren ve dinden çıkmasına sebep olan sözlere ’elfâz-ı küfür’ adı verilir.

Bir mümini küfre düşüren sözler üçe ayrılır: İstihza, (dinin esaslarından birini alaya almak) istihfâf (inanılması gereken ve zarûrât-ı diniyye denilen prensipleri küçümsemek, hafife almak) İslâmî bir hükmü açıkça inkâr etmek veya dince mukâddes olan şeylere küfretmek.

Allah’u Teâlâ’nın Zâtı, sıfatları, fiilleri, isimleri, emirleri, yasakları hakkında şaka yollu da olsa alay ederek konuşmak, bunları küçümseyici sözler söylemek ve Allah’a sövmek kişiyi dinden çıkarır.(2) Âyette şöyle buyrulur: ’Allah ile, O’nun âyetleriyle, O’nun Rasûl’ü ile alay mı ediyorsunuz? Boş yere özür dilemeye kalkışmayın. Siz îmandan sonra küfre düştünüz.’(3)

Allah’u Teâlânın varlığına ve birliğine inanmakla beraber O’nun diri ve ezeli oluşunu kabul etmemek, kat’î nasslarla sabit olan sıfatlarını inkâr etmek veya insan zihnince tasarlanabilen bir varlık olduğuna inanmak ayrıca Allah’ın bazı varlıklara hulûl (ruh olarak bazı varlıkların içine girmesi) ettiğini kabul etmek küfürdür.

Cenâb-ı Hakk’ın emir ve nehiylerini (yasaklarını) tebliğ için peygamber gönderdiğini kabul etmemek ya da bazı peygamberlerin nübüvvetini inkâr etmek küfürdür.

Peygamberlik müessesesi ve peygamberlerle alay etmek, onları küçük düşürücü sözler söylemek sövme sayılır. Bu yüzden diğer peygamberleri veya Hz. Peygamber Efendimizi küçük gören, alay eden ve onlara ezâ veren dinden çıkar. Âyetlerde şöyle buyrulur: ’Şüphe yok ki, Allah’a ve Rasûl’üne eziyet verenlere Allah dünyada ve ahirette lânet etmiştir. Onlara çok küçük düşürücü bir azap da hazırlamıştır.’(4) ’Münafıklardan öyleleri vardır ki, Peygamber’i incitiyorlar ve, ’O her söyleneni dinleyen bir kulaktır.’ diyorlar. De ki: ’O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah’a da inanır, müminlere de. Îman edenleriniz için bir rahmettir.’ Allah’ın Rasûl’üne eziyet verenlere ise acıklı bir azap vardır.’(5)

Ebû Hanife ve tâbileri, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel ve İmam Mâlik gibi İslâm hukukçularının büyük çoğunluğuna göre, Hz. Peygamber’e söven kimse dinden çıkar ve öldürülmesi gerekir. Diğer peygamberlere söven de dinden çıkar ve öldürülür.(6)

Mukaddes kitaplara ve Kur’ân-ı Kerim’e sövmek veya bunların aslını inkâr edici sözler söylemek küfürdür. Kur’an’la, herhangi bir sûresi veya bir âyetiyle alay etmek, onu küçümsemek küfürdür.(7) Kur’an’ın Allah kelâmı değil de beşer sözü olduğunu söylemek de küfürdür. Kâfir Velid b. Muğîre (ö.1/622) Kur’an hakkında şöyle demişti: ’Bu ancak sihirbazlardan öğrenilip nakledilen bir sihirdir. Şüphesiz bu bir insan sözüdür.’ Yüce Allah da Kur’an’ında Velit hakkında: ’Ben de O’nu muhakkak cehenneme sokacağım.’(8) buyurmuştur.

Meleklere sövmek, meleklerle alay etmek, onları ayıplamak ve küçük görmek küfürdür. Cebrâil (a.s.)’ın vahyi getirirken hata ettiğini, Hz. Ali yerine yanlışlıkla Hz. Muhammed’e vahyi verdiğini söylemek de kişiyi dinden çıkartır.(9)

Ashâb-ı Kirâmı tekfir ederek onların mümin olmadığını söylemek küfürdür. Sahâbe’yi küçümsemek, alay etmek ve onlara buğz etmek ise bid’at ve sapıklıktır. Diğer müminleri tekfir edenin dinden çıkması ile ilgili hadislerin vahid haber kabilinden olması konuyu kelâmcılar arasında tartışmalı hale getirmiş, Sahâbe’yi tekfir edenin kâfir sayılması hükmü ise aşağıdaki delillere dayandırılmıştır.

Âyetlerde Ashâb-ı Kirâm övülmüştür: ’Müminler ağaç altında Sana bey’at ettikleri zaman Allah onlardan razı olmuştur. Allah onların kalplerindekini bildi de onlara huzur ve itminan verdi. Onları pek yakın bir fetih ve zaferle mükâfatlandırdı.’(10), ’Muhâcirlerden ve Ensâr’dan en ileri ve önce gelenlerle, iyilikte onlara tâbi olanlardan Allah razı olmuştur; onlar da Allah’tan hoşnut oldular, Allah onlara, altında ırmaklar akan cennetler hazırladı; Onlar orada ebedi kalırlar. İşte en büyük mutluluk da budur.’(11)

Sahabe’yi öven pek çok hadis de vardır: ’Ashâb’ıma sövmeyiniz. Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz Uhut Dağı kadar altın infak etse, onların iki avuç veya bir avuç miktarındaki bağışına ulaşamaz.’(12), ’On kişi var ki, cennettedir: Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Abdurrahman, Sa’d, Said ve Ebû Ubeyde.’(13), ’Ümmetimin en hayırlısı, aralarında bulunduğum bu nesildir. Sonra onları takip edenler, sonra onların ardından gelenlerdir.’(14) Sahâbe’yi tekfir eden aynı zamanda, bize Kur’ân-ı Kerîm’i tevâtüren nakleden bir nesli mahkum ve itham etmiş olmaktadır.

Hanefîlerin çoğunluğu; Sahabe’ye sövmeyi, onlarla alay etmeyi, onları küçümsemeyi helâl görüp bu fiilleri bir kimse isleyecek olursa kâfir, helâl görmeden isleyecek olursa fâsık olacağını, söylemiştir; ancak bazı Hanefî fakihleri, aynı sözler Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer için söylenirse, söyleyenin dinden çıkacağını ifade etmişlerdir. Hanefilerden bir grup âlim ise, Sahabe büyüklerine sövenin siyaseten öldürülmesini câiz görür. İmam Mâlik, Hz. Peygamber’e sövenin öldürülmesi, Ashâba sövenin ise te’dib amacıyla cezalandırılması gerektiği kanaatindedir. Ahmed b. Hanbel’e göre ise, Sahabe’den birine söven kimse şiddetli bir şekilde dövülür.(15)

Âlimlere ve fakihlere sebepsiz yere sövmenin dinden çıkaracağına dair çeşitli fetvâlar verilmiş ise de, kendileri âyet ve hadislerle övülen Sahâbelere sövenin bile kâfir değil sapık ve bid’atçı sayıldığı düşünülürse bu kimselerin fısklarıyla baş başa bırakılması daha uygun olur.(16)

Söyleyeni dinden çıkaran küfür sözlerinin bu sonucu meydana getirmesi için hür bir irade ve ihtiyarla söylenmesi gerekir. Tehdit, zor ve baskı altında küfür sözlerini söyleyen kimse zorlama tam ise, yani öldürme, kesme, bedene zarar verme ve şiddetli dövme tehdidi varsa küfür sözü söyleyebilir. Âyette şöyle buyrulur: ’Kalbi îmanla dolu olduğu halde, küfre zorlanan müstesna olmak üzere, kim îman ettikten sonra, küfre sine açarsa Allah’tan onlara bir azap vardır.’(17) Bu âyet, küfre zorlanan kimsenin dinden çıkmayacağını gösterir. Nitekim Mekke müşrikleri,Hz. Yâsir ile hanımı Hz. Sümeyye’yi İslâm’dan dönmeleri için zorlamış, işkence altında ikisini de öldürmüştür. Hz. Yâsir’in oğlu Hz. Ammâr’ı da bir kuyuya atarak işkence yapmışlar, Hz. Ammar işkenceye dayanamayarak, kalbi îmanla dolu olduğu halde, diliyle İslâm’dan döndüğünü söylemiş ve canını kurtarmıştır. Haber Hz. Peygamber’e ulaşınca, kendisiyle görüşmüş ve yine işkenceye maruz kalırsa aynı sözleri söylemesine ruhsat vermiştir. Yukarıdaki âyet-i kerîme bu olay üzerine inmiştir.(18)

Şaka yapma huyuna sahip bir mükellef saka olsun diye veya hoş vakit geçirmek amacıyla küfür olan bir sözü söylerse inancı söylediği söze zıt bile olsa âlimlerin hepsine göre tekfir edilir. Kasıtsız olarak hata ile ya da dil sürçmesi ile söylenmesi ise küfrü gerektirmez; ama durumu derhal düzeltmesi ve tövbe etmesi gerekir. Kur’an’da münafıkların durumu anlatılırken, ’Şayet onlara niçin alay ettiklerini sorarsan: ’Andolsun ki biz ancak sakalaşıyorduk.’ derler. De ki: ’Allah ile O’nun âyetleriyle, O’nun Rasûl’ü ile mi eğleniyordunuz? Özür dilemeye kalkışmayın. Siz îman ettiğinizi ikrar ettikten sonra küfrettiniz’?’(19) hükmü zikredilmiştir.

Kur’ân’ın tamamını, bir kısmını ya da surelerden her hangi birini, her hangi bir âyeti inkâr etmek de küfürdür.

Beş vakit namazın, zekâtın, haccın, orucun, cihadın farziyyeti, zinanın, adam öldürmenin, içki içmenin haram oluşu gibi kat’î nassla sabit olan emir ve nehiylerin reddedilmesi küfürdür ya da farz ve haramlardan şüphe duymak da tıpkı inkâr gibidir.

Sihir yapan ve sihrin mubah olduğuna inanan kimse de küfre düşer.

Gaybden verdiği haber konusunda kâhini tasdik etmek de küfürdür. Rasûl-i Ekrem Efendimiz: ’Bir kimse kâhini, verdiği haber konusunda tasdik ederse Allah’u Teâlâ’nın Muhammed’e indirdiğini inkâr etmiş olur.’ buyurmuştur.(20)

Kaynaklar:
1. Şâmil İslâm Ansiklopedisi.
2. el-Fetâva’l-Hindiyye, II, 258.
3. et-Tevbe, 9/65 vd.
4. el-Ahzâb, 33/57.
5. et-Tevbe, 9/61.
6. İbn Teymiyye, es-Sârimü’l-Meslûl, Nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid, Mısır 1960, s.512, 565.
7. Aliyyu’l-Kârı, Şerhu’l-Fıkh’ı-Ekber, Mısır 1323 h., s.151 vd.; el-Heytemî, ez-Zevâcir, I, 30.
8. Müddessir, 74/24 vd..
9. İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar, III, 292; el-Fetâva’l-Hindiyye, II, 266; Ahmet Saim Kılavuz, İman-Küfür Sınırı, İstanbul 1982, s.132-133.
10. el-Feth, 48/18.
11. et-Tevbe, 9/100.
12. Müslim, Fedâilu’s-Sahabe, 54; Ebû Dâvûd, Sünnet, 11; Tirmizî, Menâkıb, 59; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II/111.
13. Tirmizî, Menâkıb 26.
14. Buhâri, Fedâilu’s-Sahabe I, Rikâk 7.
15. Aliyyu’l-Kâri, a.g.e., II, 410-411; İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar, III, 293, Mecmuatü’r-Resâil, I, 359; İbn Teymiyye, es-Sarimu’l-Meslul, s.561.
16. Aliyyü’l-Kâri, a.g.e., 156-159; el-Fetâva’l-Hindiyye, II, 270 vd.; el-Heytemi, a.g.e., I, 31; İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtar, III, 293, Mecmuatü’r-Resâil, I, 360.
17. Nahl, 16/106.
18. İbnü’l-Esir, Üsdü’l-Gâbe, IV/ 130 vd.
19. et-Tevbe, 9/65 vd.
20. Konuyla ilgili bilgiler için bkz. Emanet ve Ehliyet.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • sevilay

    insanlar daha dogruyu bile bilmiyolar allh icin hicibse yapmıyolar

  • Sual

    İmanı gevredi cümlesi küfür lafızları içinde telakki edilebilir mi? Bu sözü söyleyen kimse, dinden çıkmış olur mu?

3 kişi yorum yazdı.