Özlenen Rehber Dergisi

30.Sayı

Kandil Sohbetleri

- Şâban-ı Şerif ve Berat Kandili -

Elhamdülillahi Rabbi’l-Âlemin, ves-salâtü ves-selâmü alâ Seyyidina Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin ve eshabihi ve ezvacihi ve evlâdihi ve etbaihi ve ehl-i beytihi ve ümmehatihi ve ebihi biadedi külli şeyin fi’d-dünya ve’l-âhireti ve kezalik. Ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-Âlemin.

Cenâb-ı Hakk’a hamd ü senalar olsun. Bu gece, mübarek şâban-ı şerifin on beşinci gecesidir ki, Rabbimiz bu Berat Kandili’nde cümlemizi burada bir araya getirdi. Onun için Cenâb-ı Hakk’a sonsuz hamd olsun. Sevgili Peygamber Efendimize de salât ve tahiyyelerin en üstünü olsun. Buraya gelen siz cemaatimizden de Allah razı olsun.

Bu gecenin anlam ve önemine binaen Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bazı hadis-i şerifler buyurmuşlardır. Ben de inşallah onları size okuyacağım. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve sahabesi nasıl amel etmişlerse biz de inşallah onlar gibi amel etmeye çalışacağız.

Efendimiz (s.a.v.)’in buyurduğu üzere ilk önce ilim lazımdır, amel etmek için. Kişi ilk olarak ilim alışacak ondan sonra da amel edecek. Bu bakımdan bilgilenmek lazım. İçimizde bilenlerimiz de vardır bilmeyenlerimizde vardır. Belki unutanlarımız da vardır, bir hatırlatma olur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifte buyurmuşlardır ki: ’Recep Allah’ın, şâban Benim, ramazan ise ümmetimin ayıdır. Şaban günahları siler, ramazan arasında bir aydır ki, fakat insanlar ondan gafildirler. Hâlbuki şâbanda kulların amelleri Rabbü’l-Âlemin’e yükselir. Şâbanda Ben de oruçlu olduğum halde amelimin Allah’a yükselmesini severim.’

Enes bin Malik der ki: ’Rasûlullah (s.a.v.) Efendimizin ashab-ı kiramı şâbanın hilalini görünce Mushaf-ı Şerif üzerine kapanıp Kur’ân-ı Kerim okumaya devam ederlerdi. Müslümanlar bu ayda da mallarının zekâtını çıkarıp ramazan-ı şerifte oruç tutmak için onlara kuvvet ve kudret bahşetmek için fakir, miskin ve zaiflere o zekâtları dağıtılırdı.’

Şâban ayında çokça oruç tutmalıdır. Oruçların en üstünü ramazan-ı şerife tazim ve hürmet için şâban ayında tutulan oruçtur. Şâban ayında tutulan oruçların sevabı ramazandan başka aylarda tutulan oruçların sevabından daha da efdaldir.

Bu ayda salâvat-ı şerife getirmeye bol bol devam ediyoruz. Çünkü bu ay Peygamberimiz’in ayı olduğu için O’nunla amel, O’nunla tevessül etmek daha güzeldir. Bundan önce idrak ettiğimiz receb-i şerif de Cenâb-ı Hakk’ın ayıydı. Onda da bol bol Cenâb-ı Hakk’ı zikrediyorduk. Bol bol Kur’an okuyorduk, tehliller, tevhidler, lafza-i celâllerle (okuyarak) Cenâb-ı Hakk’ı zikrediyorduk. Bu ayda hem onları yapıyoruz hem de onlara ek olarak Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e salât ve selâmlarla O’nun sünnetlerini işleme, O’nun hadislerini ezberleme bizim için daha faydalıdır.

Hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.v.): ’Bir kimse Benim üzerime bir salât etse, Allah Teâlâ o kimseye on salât eder, on günahını bağışlar, on derece yükseltir.’ buyurmuştur.

Bu ayda mümkün olduğu kadar sünnetlere riayet edilmelidir. Kur’an-ı Kerim’de: ’Ey Muhammed! ’Eğer Allah’ı seviyorsanız Bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin, günahlarınızı affetsin’ de onlara.’ buyrulmuştur.

Bu ayda zekâtlar hesaplanıp verilmeli, çünkü fakirler ramazan ayından on - on beş gün evvel gıda ve erzaklarını alabilmeli, semiz olmalı, kuvvetlenmeli ki ramazana rahat rahat kavuşabilsinler.

Berat Kandili (Şâbanın on beşinci gecesi) Bu gecedir ki, Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: ’Biz Kur’ân-ı Kerim’i mübarek gecede indirdik. O gece hikmet inceliği taşıyan her iş ayırt eder.’(Âl-i İmran, 3/31.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de buyurmuşlardır ki: ’Ey Âişe! Sen bu gecede ne olduğunu bilir misin?

- Bu sene içinde doğacak her çocuk deftere geçirilir (belirlenir).
- Bu sene öleceklerin isimleri özel bir deftere yazılır.
- Bu gece herkesin rızkı tertip olunur.

- Bu gece herkesin amel ve işleri Allah Teâlâ’nın huzuruna çıkarılır.... Herkes ancak Allah Teâlâ’nın rahmetiyle cennete girer.

Efendimiz (a.s.), şâban ayının yarısı oldu mu, o geceyi ibadetle ihya eder. Gündüz de oruç tutar. Çünkü Allah (c.c.) o akşam gurup vaktinde dünya semasına tecelli eder ve der ki: ’İstiğfar eden var mı ki affedeyim, rızık isteyen var mı ona rızık vereyim, hastalık uğramış olan var mı ki ona afiyet ve şifa vereyim, var mı, var mı ?’ diyerek ta sabaha kadar bu hitap devam eder.

Bu gecede aftan istifade edemeyenler ise; müşrik ve münafıklar, akrabası ile münasebeti kesenler, anne ve babasını incitenler, içki içenler, zina edenler, yalan söyleyenler, faiz yiyenler ve zalimlerle beraber olanlardır.

Kaza namazı olanların bu gecede kaza namazı kılmaları daha efdaldir. Bu geceye mahsus, her rekâtta bir fatiha, on ihlâs-ı şerife okuyup iki rekâtta bir selâm verme suretiyle kılınan bir namaz da vardır. Efendimiz (a.s.) ve sahabesi bu namazı kılmışlardır. Bunun en azı iki rekât, ortası on rekât, üstünü de yüz rekâttır. Ama kaza namazı olanların kaza namazlarını kılmaları daha faydalı olur.

Cenâb-ı Hak bu gecede yetmiş defa nazar eder. Ve her nazar ile kullarının yetmiş ihtiyacını giderir.

Ümmü Seleme annemiz (r.anhâ)’dan rivayet edildiğine göre: ’Rasûlullah (s.a.v.) ramazandan başka aylarda şâbandan daha çok hiçbir ayda oruç tutmamıştır.’

Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayetle Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki: ’Şâbanın on beşinci gecesinde Cebrail (a.s.) Bana geldi ve: ’Yâ Muhammed (s.a.v.), başını yukarı kaldır!’ dedi. ’Bu gece hangi gecedir?’ dediğimde: ’Bu gece öyle bir gecedir ki, Allah Teâlâ bu gece rahmet kapılarından üç yüz kapı açar. Kendisine şirk koşmayan herkesi mağfiretle affeder; ancak büyü yapan ve yaptıran, falı yapan ve yaptıran, şarap içici, riya, faiz ve zinada ısrar edenler bu afv ve mağfiretin dışında kalırlar. Anne babasını incitenler de bunun içindedirler. Sılayı rahmi kesenler de bunun içindedirler; onlar tevbe etmedikçe mağfiret olunmazlar.

Gecenin dörtte biri geçince Cebrail (a.s.) tekrar geldi ve Bana: ’Yâ Muhammed, başını yukarı kaldır!’ dedi. Başımı kaldırınca cennet kapılarını açılmış gördüm. Birinci kapısında bir melek durup da ’bu devlet, bu saadet bu gece rükû edenler içindir’ diye seslendiğini gördüm. İkinci kapısında bir melek durup ’devlet ve saadet bu gece secde eden kimse içindir’ dediğini gördüm. Üçüncü kapısında bir melek durup ’bu gece dua edenler içindir.’ Dördüncü kapısında bir melek durup da ’bu gece zikredenler içindir’ dediğini işittim. Beşinci kapısında bir melek ’Allah Teâlâ’dan korkup ağlayanlar içindir.’ Altıncı kapısında bir melek ’bu gece Müslümanlar içindir.’ Yedinci kapıda ’bu gece kim istiyor onun isteği verilecek işi olacak, maksadı verilecektir’ diye seslenir gördüm. Sekizinci kapısında bir melek ’bu gece kim istiğfar ediyor onun günahı mağfiret olunacaktır’ diye seslenir gördüm. Bu halde Ben de: ’Yâ Cebrail (a.s.)! Bu gece bu kapılar ne zamana kadar açık dururlar?’ diye sorunca Cebrail (a.s.): ’Tan yeri ağarıncaya kadar böyle açık dururlar’ cevabını verdi. Sonra: ’Yâ Muhammed (s.a.v)! Allah-ü Teâlâ bu gece Ben-i Kelb Kabilesi’nin koyunlarının kılları sayısınca cehennemden kullarını azad eder.’ buyurmuştur.’

Ben-i Kelb kabilesi o zaman, koyunları çok olan büyük bir kabiledir. Yani çokluğa izafeten söylenmiştir.

Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de el-Ahzab suresi 68. âyet-i kerimesinde: ’Senin Rabbin dilediğini yaratır, seçer.’ buyurmuştur.

Efendimiz (s.a.v.), Cenâb-ı Allah her şeyden dört şeyi, onlardan da bir şeyi seçmiştir: Meleklerden; Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail’i seçmiş, onlardan da Cebrail (a.s.)’ı seçmiştir. Peygamberlerden; İbrahim (a.s.), Musa (a.s.), İsa (a.s.) ve Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.), ondan da Hazreti Muhammed (s.a.v)’i seçmiştir. Ashab-ı Kiram’dan da dört kişiyi seçmiştir; Hz. Ebu Bekr-i Sıddık (r.a.), Hz. Ömer-i Faruk (r.a.), Hz. Osman (r.a.) ve Hz. İmam Ali (k.v.), onlardan da Hz. Ebu Bekr-i Sıddık (r.a.)’i seçmiştir. Mescitlerden de dört tane seçmiştir; Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Tur-i Sina’yı seçmiştir. Bunlardan da Mescid-i Haram’ı seçmiştir. Günlerden; Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Arefe günü ve Aşure gününü seçmiş. Bunlardan da Arefe gününü seçmiştir. Cenâb-ı Hakk gecelerden de; Berat Gecesi, Kadir Gecesi, Cuma gecesi ve Bayram gecesi. Bunlardan da Kadir Gecesi’ni seçmiştir...

Berat Gecesi’nin anlamı Allah’ın kulunu affetmesidir. Mesela bir insan ceza evinden berat etse, suçundan berat etmiş olur. Bizler de Cenâb-ı Hakk’a tevbe istiğfar ederek günahlarımızdan berat ederiz inşallah.

Evlerimize gittiğimiz zaman da çoluk çocuğumuzla beraber; tevbe ve istiğfar etmeli, namaz kılmalı, Kur’an okumalı, salâvat getirmeli ve zikir yapmalıyız. Böylece bu geceyi ihya etmeliyiz inşallah. Allah hepinizden razı olsun. Bizim dinimiz Hıristiyan dini gibi değildir. (Bu mübarek gece ve samimi mü’minlerin kavuştukları af ve mağfiret nimeti, Hıristiyanların, yıl boyu sorumsuzca günah işlenip de bir günde papazların önüne gidip günahlarını çıkartmaları gibi düşünülmemelidir.) ’Günahı işle gel, papazın önünde günah çıkar’ böyle değildir. Günahları ancak Allah affeder. Bir kul Allah’a dönüş yapar, boyun eğer, Allah’ından istese Allah onu affeder, Cenâb-ı Hakk’ın bu gece rahmeti boldur.

Yeter ki kul tevbesinde samimi olsun ve Berat Gecesi gibi Hakk’ın mağfiretinin sağanak sağanak yağdığı bir gün ve geceden hakkıyla istifade edebilsin.

-----------------------------------------------

Not: Bu sohbet, Rahmetli Üstadımız Abdullah Farukî el-Müceddidî (k.s.) Hazretlerinin 1996’da Berat Kandili’nde tertip etmiş olduğu sohbetin sesli kayıtlarından, kısaltılarak, kısmen yazı diline uyarlanarak ve orijinaline sadık kalınmaya çalışılarak Rehber Yayın Ekibi tarafından kaleme alınmıştır. Üstadımız, Evliyaların Sultanı Abdulkadir Geylanî (k.s.) Hazretleri Efendimizin kıymetli eseri el-Gunyetü’t-Talibîn adlı eserinden geceyle ilgili bölümlerinden seçerek okuyor, aralarda açıklamalarda bulunarak, sohbetine bu gün ve gecede ve de bundan sonraki hayatımızda dikkat etmemiz gereken çok mühim hususlara işaret ediyor. Rabbim şefaatlerini nasip eylesin. Âmin.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • hakkı

    allah razı olsun böyle bir sohbeti bizimle paylaştıgınız icin

  • recep_yaman

    cok tesekkürler.allah sizin hepinizden razi olsun insallah.

  • esma

    cok begendim allah sizden razı olsun

  • berat

    Bu sohbeti buraya aktardığınız ve bizimde nasiplenmemizi sağladığınız için Allah sizden razı olsun.

  • ebubekir

    ALLAH MUVAFAK ETSİN BU KARDEŞİNİZİ DE DUALARDA ANIN

5 kişi yorum yazdı.