Özlenen Rehber Dergisi

50.Sayı

Tefsir / Akdi Yerine Getirmek

Eyüp ÖZBERK Özlenen Rehber Dergisi 50. Sayı
يَآ اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوٓا اَوْفُوا بِالْعُقُودِۜEy iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin.”(el-Mâide, 5/1)’Akit’, Arapça “a-ga-de” kökünden türemiş olup bir şeyi başka bir şeye sıkıca bağlamak, mecburiyeti çok sağlam bir şekilde kabul etmek manalarına gelir. İtikat da bu kökten türemiş bir kelimedir.Vefa; ahit veya akdin gereğini yerine getirmek demektir.Âyet-i kerimede zikredilen ve “akitler” manasına gelen “el-ukud” kelimesi, şümul ifade eder. Binaenaleyh; Allah Teâlâ’nın kullarına bildirdiği mükellefiyetler ve dinî hükümler; kulların yerine getirmeye söz vererek Allah’a karşı bağlandıkları adak ve yeminler; insanların kendi aralarında sahih olarak icra edip bir sorumluluk yüklenmeyi gerektiren muameleler, emanetler, nikâh, nişan vb. her çeşit akit ve sözleşmeler; hatta harp ehli, zimmet ehli gibi diğer inançlara sahip insanlarla yapılan anlaşmalar hep bu âyetin şümulü altına girmektedir.Meşru yollarla gerçekleşen her sahih akdin gereklerinin yerine getirilmesi, imanın bir gereğidir. Zira Cenâb-ı Hakk, âyete, “Ey iman edenler!” şeklinde mü’minlere yönelik bir hitap ile başlamıştır. Bu ise akdin, imanın gerçekleşmesinde nazar-ı itibara alınan hususlardan birisi olduğuna delalet eder.İslâm dini, anlaşma ve sözlerin yerine getirilmesini emreder. Sadedinde bulunduğumuz âyet bunu açık bir şekilde ifade ettiği gibi Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de birçok hadislerinde akit ve ahitlere vefayı emretmiştir. Bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: “Müslümanlar arasında, haramı helâl, helâli de haram etmedikçe sulh (yani anlaşma) caizdir.” Yine buyurdular ki: “Müslümanlar, haramı helâl, helâli de haram etmedikçe kabul etmiş bulundukları şartlara uyarlar.” (Ebû Dâvûd, Akdiye 12, 3394)Bu hadislerden anlaşıldığı üzere yerine getirilmesi gereken şart ve akit, Allah’ın dinine uygun olan şart ve akitlerdir. Allah’ın dinine uygun olmayan, haram şeyler üzere yapılan akitlere ise bağlı kalmak icap etmez. Cahiliye döneminde insanların batıl üzere yaptıkları yeminler ve miras antlaşmaları, haram üzere yapılan akitlerden olup bu tür akitler bâtıldır.Allah’ın dinine uygun, meşru bir akdi bozmak ise münafıkların hasletlerinden olup şiddetle yasaklanmıştır. İbn-i Ömer (r.a)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Kıyamet günü, Allah öncekileri ve sonrakileri birleştirip topladığı zaman her vefasız için, onu tanıtan bir bayrak dikilir ve ‘Bu falan (oğlu falanın) vefasızlığıdır’ denilir.’ (Buhârî, Edeb, 99)İman ehline yakışan; âyet ve hadislerde beyan edilen emre ittiba etmek ve tüm sorumluluk ve sözlerinin gereklerini yerine getirmektir.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.