Özlenen Rehber Dergisi

52.Sayı

Tefsir / Kazanç Elde Etmede Ölçü

Eyüp ÖZBERK Özlenen Rehber Dergisi 52. Sayı
يَآ اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَاْكُلُوٓا اَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ اِلَّآ اَنْ تَكُونَ تِجَارَةً عَنْ تَرَاضٍ مِنْكُمْ ’Ey iman edenler, Mallarınızı aranızda batıl (haram) yollarla yemeyin. Sizden karşılıklı bir rızâdan (doğan) bir ticâret olması müstesna...’ (Nisâ sûresi, 4/29)Allah (c.c), bu âyetiyle müminleri, başkasının malını ve kendi malını ba¬tıl yolla yemekten nehyetmektedir.“Yemeyin” yani almayın, demektir. Her ne kadar batıl olan diğer tasarruflar da haram kılınmışsa da burada özellikle yemeden bahsedilmesi, mal kazanmaktan en büyük maksat, “yemek” olduğundandır.“Mallarınızı aranızda...” âyetinin muhtevasına, hem kendisinin hem de başkasının malı girmek¬tedir. İslâm insanlara özel mülkiyet hakkı ta¬nımış ve şer’î sınırlar dâhilinde bu malda tasar¬rufta bulunabilmeyi mubah kılmıştır. Ancak bu âyette de işaret edildiği üzere bütün mallar netice itibariyle İslâm ümmetine aittir. Aynı zamanda ümmetin malı da ferdin malıdır. Bir şahıs, kendi özel mallarını nasıl koruyorsa sair Müslümanların mülkündeki malları ve umuma ait malları da aynı şekilde muhafaza etmek zorundadır.“Batıl yollarla” Kişinin kendi malını bâtıl bir yolla yemesi, malını günah yollarında harcama¬sı, israf etmesidir. Başkasının malını bâtıl bir yolla yemek ise; faiz, gasp, hırsızlık, hainlik, kumar, yalancı şahitlik, hakkı inkâr etmek ve yalan yere yemin etme gibi şeriatta helâl olmayan tüm kazanma sebeplerini ve harcama şekillerini kapsar. Kendisinden yararlanılmayacak derecede bozuk malların parası, kendisinden yararlanılması caiz olmayan domuz, ölü eti, şarap, eğlence alet ve çalgılarının be¬delleri vb. de bu hükme dâhildir.“Karşılıklı rıza” Mal, dinin muhafazasını emrettiği hususlardan biridir. Mala tecavüz haram kılınmıştır. Allah (c.c) malın, kulların arasında zulüm yoluyla değil, şer’î sınırlar çerçevesinde karşılıklı rızaya dayalı olarak tedavül etmesini vacip kılmıştır. Efendimiz (s.a.v) “Satış (akdi) ancak (tarafların) karşılıklı rızası ile olur.” (İbn-i Mâce, Ticârât 18, 2185) buyurmuştur. Karşılıklı rıza, akitlerin temelidir.Malı ancak şeriatın kabul ettiği karşılıklı rıza yoluyla almak caizdir. Her karşılıklı rıza ise şer’î bakımdan kabul edilmiş değildir. Karşılık¬sız fazlalık bulunan bir alışveriş, faiz veya bir menfaat celbeden borç, kumar, at yarışı üzerinde her iki taraf anlaşmış olsa da haramdır.“Ticaret”, kazanç amaçlı karşılıklı bedel ödeme akitlerine şamildir. Âyette özellikle ticaretin zikredilmesi, pratik hayatta en çok ticaretin cari olmasındandır. Ticaret, kazançların en helâl ve şereflilerindendir. Ancak bugün ne yazık ki ticaretlerin çoğu haram yol¬larla malları yemek şeklinde gerçekleşmektedir. Hâlbuki Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır: “Emin ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehli peygamberler, sıddîkler, şehitler ve sâlihlerle beraberdir.” (Tirmizî, Büyû’ 4) “Şüphesiz, kazancın en helal ve en temizi; konuştukları zaman yalan söylemeyen, kendilerine emanet teslim edildiği zaman hıyanetlik yapmayan, söz verdikleri zaman sözlerinden dönmeyen, satın aldıkları zaman (aldıklarını) kötülemeyen, sattıkları zaman (sattıkları şeyi) övmeyen, başkalarına borçlu oldukları zaman borçlarını ödemeyi geciktirmeyen, alacakları olduğu zaman, borçlularını zorlamayan tüccarların kazancıdır.’ (Beyhakî, Şuabu’l-îman)
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.