Özlenen Rehber Dergisi

115.Sayı

Haber;filipinler, Moro'yu Tanıyalım!

Ömer Faruk EJDER Özlenen Rehber Dergisi 115. Sayı
Moro, resmi adı ile Mindanao adası, Filipinler devletinin en güneyinde Endonezya’nın da kuzeydoğusunda yer almaktadır. Bu bölgeye ilk Müslümanların, tebliğ ve ticaret için gelmişler. Muhtemelen 700-750 yılları arasında dışarıdan gelen Müslümanlar bölgede tebliğe başlamışlar ve daha sonra da buralara yerleşmişlerdir. Bölgede ilk İslamî açıdan siyasi birlik Seyyid Abdulkadir tarafından 1450 yıllarında teşkil edildiği bilinmektedir. Seyyid Abdulkadir, Haşimi soyundan gelen bir devlet reisiydi. 1521 senesinde İspanyollar ilk kez Moro Müslümanlarına karşı saldırıya geçmişlerdir. Gayeleri Avrupa’da bir İslam medeniyeti olan Endülüs’ü yok ettikleri gibi Filipinler’deki İslam medeniyetini de yok etmekti. 26 yıl çetin savaşlardan sonra Müslümanlar İspanyolların deniz kuvvetlerine dayanamayıp başkentleri Manila’dan çekilmek zorunda kaldılar. Müslümanların lideri Raja Süleyman 1591 yılında çıkan çatışmalarda şehit düşmüştür. Daha sonra Rodrigez komutasındaki ordu İslam’ı kabul eden aşiretlerin ve Müslümanların oturduğu bölgeleri bir daha onarılmayacak şekilde yakıp yıkıp tahrip etmiştir. Müslümanlar buna rağmen yılmadılar ve Türkmen boylarından geldiği sanılan Emir Kudret’in önderliğinde mücadeleye devam ettiler. Müslümanlar Filipin adalarının en güneyine inip yeniden organize olup yüzyıllar boyunca hayatta kalma mücadelesine başlamışlardır. İspanyollara karşı direniş 10 Aralık 1898 yılına kadar devam etmiştir. İspanyollar 1898 yılından tam 104 sene önce Filipin adalarını 10 milyon dolara Amerikalılara satmışlardır. Bu satılan adalar arasında Moro adası da vardır. Bundan sonra Müslümanlar 40 yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri ile çetin bir bağımsızlık mücadelesine girmişlerdir. İkinci Dünya savaşında Amerikalılar Filipin adalarından çekilmek zorunda kalmıştır. Bundan sonra Moro Müslümanları, adaları işgal eden Japonlara karşı mücadele etmek zorunda kalmışlardır. İkinci Dünya savaşının bitimine kadar Japonlarla mücadele aralıksız devam etmiştir. Savaştan sonra 1946 senesinde Filipin adaları Amerika’nın izni ile bağımsız olmuştur. Filipinler’in bağımsızlığından 22 yıl sonraya kadar bir kargaşa olmamıştır. Fakat 1968 yılında 68 Müslüman gencin, Filipinli askerler tarafından öldürülmesi neticesinde protesto gösterileri ve yürüyüşler başlamıştır. Çanakkale zaferini örnek alarak, o zaferin tarihi olan 18 Martta, 1968’de Siyasi Bilgiler Fakültesinde Müslüman öğrenciler örgütlerini kurup direnişe yemin etmişlerdir. 1972 yılında Müslümanlara karşı şiddetli bir katliam hareketi başlatıldı. İbadet yerleri, camiler, medreseler, mescidler ve yerleşim merkezleri her taraftan karadan ve havadan bombalandı. Müslümanlar da silaha başvurmak zorunda kaldılar. Müslümanlar bu vesile ile siyasi direnişten silahlı direniş hareketine geçtiler. 1972 yılından bugüne kadar geçen zaman zarfında tarafsız kaynaklara göre 50.000 Müslüman şehit edildi ve 300.000 ev yakıldı. Gayri resmi rakamlarda şehid sayısı 135.000 ve yakılan ev sayısı 500.000 bini buluyor. Son 7 yılda Filipin hükümeti Müslümanlar ile anlaşmak zorunda kalıp Moro adasının büyük bir bölümün idaresini Müslümanlara bırakmak zorunda kaldılar. Şu anda Filipinlerde 92 milyon insan yaşıyor ve bunun 9 milyonu Müslümandır, geri kalanı Katolik Hristiyanlardan oluşuyor. Fakat şu anda halen binlerce Müslüman yaşlı kadın çocuk iltica kamplarında çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyorlar. Şimdiki Müslümanların lideri bir Türk gazeteciye ‘"Bana Fatih Sultan Mehmet’in gemileri karadan yürütmesini temsili resmini getirmeni istiyorum, çünkü biz denizlerde savaşan özgürlük savaşçılarıyız... Fatih bizim için önemli bir kişi... Bizim önderimiz..."’ demiştir. Sultan İkinci Abdülhamid zamanında, Osmanlılar Moro konusu ile yakından ilgilenmeye başlamışlardır. Hatta İkinci Abdülhamid Han’ın bölgeye asker gönderme planı vardı. Fakat Avrupa ülkelerinin 1900’lü yıllarda çıkarmış oldukları iç isyanlar yüzünden Osmanlı Uzak Doğu’ya Hindistan Endonezya ve Mora’ya yeterli ilgiyi verememiştir.. 1914 yılında Amerika’da Osmanlı büyükelçisi olarak görev yapan Ahmed Rüstem Bey, Amerikan basının Ermeniler konusundaki Osmanlı aleyhtarı basın haberlerinden sonra, Rusların, İngilizlerin, Fransızların Afrika’da, Asya’da sömürgeci emellerini gerçekleştirmek için giriştikleri cinayetleri sayıp döker ve asıl utanılması ve eleştirilmesi gereken bir şey varsa o da Amerikan yönetiminin öteden beri zencilere karşı uyguladığı insanlık dışı muamelesi ve Moro halkına karşı giriştikleri katliamın olduğunu ifade eder ve o zamanın Amerika devlet başkanı Wilson tarafından istenilmeyen adam ilan edilir, Amerika’yı terk edip Osmanlı devletine geri dönmek zorunda kalır.
Şu anda bize tarihi sorumluluk düşüyor. Ecdadımızın iç ve dış tehlikelerden dolayı yeterli ilgilenemediği Osmanlı Devlet’inin yadigârı olan Moro Müslümanlarına yardım etmek zorundayız. Moro’da şu anda hala camilerde Osmanlı padişahları adına hutbe okutulup Osmanlı bizi kurtaracak ümidi ile yaşamaktalar.

Kaynak: http://www.ihhnederland.nl/gezi-notlari/13/moro_gunlugu/

Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

1 kişi yorum yazdı.