Özlenen Rehber Dergisi

132.Sayı

Özlenen Rehber'den;

Özlenen Rehber Özlenen Rehber Dergisi 132. Sayı
Yeniden merhaba
Rabb’imize sonsuz hamdolsun bir yeni sayı ile daha sizlerin huzuruna çıkmayı bizlere nasip eyledi
***
Bu ay Efendimiz (s.a.s)’in arkadaşları, dostları, dinin bize intikalinde en önemli vesile olan sahabeyi, Gülizar-ı Nebi’yi işledik dergimizde. Rabbim cümlemizi, cümlesinin şefaatine mazhar eylesin.
Sahabe Efendimiz (s.a.s)’in yanında yer almış kutlu nesildir.
Sahabe dini, dinin ve insanlığın mürebbisi olan Nebi-yi A’zam (s.a.s) Efendimizden öğrenmiş mübarek insanlardır.
Sahabe kendilerine tabi olanları Allah’ın izni ile kurtuluşa eriştiren hidayet menbaı kişilerdir.
Sahabe kimsenin kendilerine, kendi derecelerine ulaşamayacağı yıldızlardır.
Sahabe her şeyin Halık’ı ve Malik’i olan Allah Teâla’nın kendilerinden razı olduğu eşsiz topluluktur.
Sahabe İslam’ın günümüze kadar ulaşmasında, buna mukabil dinin Murad-ı İlahi ekseninde yaşanabilmesi noktasında en önemli köşe taşı ve en mühim kilit nesildir.
Sahabeyi anlamak Asr-ı Saadeti anlamaktır. Asr-ı Saadeti anlamak ise Efendimiz (s.a.s.)’i ve onun tebliğ ettiği yaratılış gayemiz olan kulluğu, İslam’ı anlamadır.
Özellikle yaşadığımız çağda dini dinin muallimi olan Efendimiz (s.a.s)’den ve onun sahabesinden ayrı anlama hezimetleri, onlardan farklı yaşama garabetleri ayyuka çıkmış durumdadır. Şu herkesçe bilinmelidir ki Sahabeyi hele hele de Efendimiz (s.a.s)’i dışarıda bırakarak kişilerin İslam’ı yaşayabileceği fikri tamamen batıl ve Hak gayrısına hizmet eden bir çabadır. Bu beyhude çaba sahibine dünyada sıkıntı vereceği gibi bu kişiler asıl sıkıntıyı ahirette yaşayacaktır.
Çünkü sahabe neslini anlamamak dini anlamamaktır. Sahabeyi görmezden gelmek dine dinden olmayan bidat ve hurafelerin girişine kapı aralamaktır. Sahabeyi yok saymak hakikatte sahabeyi yetiştiren, onlara dinin hakikatini öğreten Efendimiz’i (s.a.s) yok sayma gafletidir. Allah böyle duruma düşmekten bizi muhafaza eylesin. Bu meyanda içeride bulacağınız birbirinden eşsiz makaleler hakikatin sadırlarda yer etmesine bir nebzecik yardımcı olursa bu çalışmalarımızdan murad ettiğimiz maksat ortaya çıkmış olur. Rabbim muvaffakiyetler versin.
***
İçerisinde bulunduğumuz zaman İslam adına yapılan gayret ve çabaların müslümanlar olarak bizlerin tekrar gözden geçirmemiz gerektiği duygusunu daha bir hissettirir olmuştur. Burada ölçü şu olmalıdır; Fikrin, ideal ya da düşüncenin İslamîliği/meşruluğu gibi en az bu fikre, ideale ya da düşünceye ulaşma yollarının da İslami/meşru olması gerekir. Burada gönül kulağımıza pelesenk olması elzem olan hakikat şu şaşmaz noktadır. Hayatın her alanında bir Hak vardır, bir de batıl. Bizim işimiz, düşüncemiz, idealimiz hak değilse, adı her ne olursa olsun batıldır ve biz bu batıldan mutlaka sorumlu olacağız.
Bir hayat yaşıyoruz. Yaşadığımız bu hayatın birgün hesabını vereceğiz. Kime ve neye hizmet ettik, nasıl ve ne ölçüde İslami çerçevede kalabildik, bunların hesabı mutlaka sorulacak. Burada akıllı olmak ve hayatı Hakk’ın rızası istikametinde yaşamak bunun yanında da ölüm sonrası için en güzel hazırlığı yapmak gerekir.
***
Kıymetli okurlarımız!
Elinizdeki bu sayımız ile 11 yılı geride bırakmış olmanın hazzı ve 12. yıla girmiş olmanın büyük bir sorumluluğunu yaşıyoruz. Bu noktada dergimizin yayın hayatının başlamasında ve bugüne gelmesinde emeği geçen başta Muhterem Muzaffer Yalçın Hocaefendi olmak üzere bütün yazarlarımıza, teknik heyetimize ve siz değerli abone ve okurlarımıza teşekkür ediyoruz.
Sağolun, var olun…
Daha nice sayılarda buluşmak duası ile
Allah’a emanet olun
Es-selamü Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatühü
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.