Özlenen Rehber Dergisi

40.Sayı

Rahmet Günleri Yaklaşırken

Miyase ÖZCAN Özlenen Rehber Dergisi 40. Sayı
İçerisinde bulunduğumuz ayın son günleri, mübarek üç ayların ilki olan Recep ayının ilk günlerine tevafuk gelmektedir. Recep ayının girmesiyle birlikte kavuşacağımız mübarek gün ve geceler, Cenâb-ı Hakk’a kulluk yolunda karşımıza çıkan önemli bir fırsattır. Bu mübarek gün ve geceler dünya hayatının meşakkatleri arasında durup dinlenmek, yolun devamına hazırlanmak, hayatımızı yeniden gözden geçirip nefis muhasebesi yapmak ve manevi enerji depolamak için adeta bir istasyon mesabesindedirler.

Bilindiği gibi pazarlar insanların ihtiyaçlarını tedarik edebilmeleri için kurulan alışveriş yerleridir. Haftanın belirli bir gününde belirli bir yerde kurulan pazarda, insanlar sabahtan akşama kadar ucuzluktan istifade ederler. Ancak o gün pazara gidemeyen bir insan, aynı şartlar altında alışveriş yapabilmek için bir hafta beklemek zorundadır. Çünkü pazar bir günlüktür. Aynı şekilde, üç aylar da yılda bir defa kurulan ve adeta âhiret ticaretinin yapıldığı rahmet pazarlarıdır. İstifade etmesini bilenler, bu pazardan büyük kazançlar sağlarlar. Âhirete yönelik amellerini diğer vakitlere oranla artırırlar. Daha fazla Kur’ân okur, ilme daha fazla yönelirler. Uykularından kısarak tefekkür ve ibadete daha fazla vakit ayırırlar. Hayırlı işlerde birbirleriyle yarış içine girerler. Böylece, bu çok sevaplı ibadet aylarından tam bir istifade ile çıkarlar. Buna karşılık, üç ayların fazilet ve kıymetinden haberdar olmayıp da değerlendiremeyenler, herkesin istifadesine açık tutulan çok kârlı bir ticaretten mahrum kalmışlar demektir. Bu kimseler, aynı imkânı tekrar ele geçirebilmek için bir yıl beklemek zorunda kalacaklardır.

Bu ayların girmesiyle birlikte Müslüman ruhları bambaşka bir hava kaplar. Çünkü bu aylar ilâhî rahmetin cûşa geldiği aylardır. İyilik ve ibadetlerin sevabı bu aylarda diğer vakitlere nazaran kat kat fazladır. Dolayısıyla bu günlerde, bizde ve toplumda önemli değişiklikler olmalıdır. Zira Recep ve Şaban aylarını güzel bir şekilde değerlendiremezsek, Ramazan ayından faydalanamayız.

1. Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.); “Recep Allah’ın, Şaban benim, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.”(Gunyetü’t-Tâlibîn, s. 271) buyurarak bizlere bu ayların önemini ifade etmişlerdir.
2.
Fazilet ve rahmet yüklü bu aylar hakkında âlimler şunları söylemişlerdir:
“Recep, cefayı terk ayıdır; Şaban, amel ve vefa ayıdır; Ramazan ise, sadakat ve sefa ayıdır.
Recep, tövbe ayıdır; Şaban, muhabbet ayıdır; Ramazan, Hakk’a yakınlık bulma ayıdır.
Recep, hürmet ayıdır; Şaban, hizmet ayıdır; Ramazan, nimet ayıdır.
Recep, ibadet ayıdır; Şaban, zahitlik ayıdır; Ramazan ise, ziyadesi ile nimetlere ermek ayıdır.
Recep ayında, iyilikler kat kat artar; Şaban ayında kötülükler kalkar; Ramazan ayında ikramlar gelmeye başlar.,

Recep, afetlerin geri bırakıldığı; Şaban, itaatlerin yapıldığı; Ramazan, ikramların beklendiği aydır.

Recep, ekim; Şaban, sulama; Ramazan ise, harman ayıdır.

Sene bir ağaçtır. Recep ayı, senenin yapraklanma günleridir. Şaban ayı, meyvelenme günleridir. Ramazan ayı ise, senenin meyvelerinin toplandığı günleridir.”

Rahmet ve bereket ayları olan üç ayların ilki Recep ayıdır. Recep kelimesi 3 harften ibarettir. Bunlardan ‘ra’ harfi, Allah’ın rahmetine; ‘cim’ harfi, cömertlik ve yardımına; ‘be’ harfi ise, iyilik ve ihsanına delalet eder.

Bu ayda kulların amel defterlerine sevapların bol bol yazılmasından dolayı ‘Recebü’l-esabb’ denmiştir. Recebü’l-esabb; Allah’ın rahmetinin, ikram ve ihsanlarının cûşa geldiği ay demektir.

Recep ayının bir diğer ismi de “Şehrullâhi’l-esamm”dır. Bu ismin verilmesinin sebebi ise şudur: Araplar, birbirleri ile savaşta iken Recep ayının hilâli göründüğü zaman hemen silâhlarını çıkarır mızraklarını bırakırlardı. Artık ne silâh sesi duyulurdu, ne de mızrak şakırtısı. Hatta bir kimse, babasının katilini aramakta iken onu Recep ayında görse saldırmazdı. Sanki onu hiç görmemiş gibi hareket ederdi.

Recep ayına “Şehrullâhi’l-esamm” denmesinin bir sebebi de şudur ki; Recep ayında Allah Teâlâ, hiç bir kavmi gazabına uğratmamış, geçmiş ümmetlerden hiç birine bu ayda azap etmemiştir.

Abbâd b. Hanîf anlatıyor: Saîd b. Cübeyr (rh.a.)’e Recep ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi: ’İbn-i Abbâs (r.a.)’ı dinledim, şöyle demişti: Rasûlullah (s.a.v.), Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz, ‘(Gâliba) hiç yemeyecek (ayın her gününde tutacak)’ derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi ki biz, ‘(Gâliba) hiç oruç tutmayacak!’ derdik.’(Buhârî, Savm 53)

Recep ayı girdiğinde Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle dua ederdi: ’Allahım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.’(Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/259.)

Recep’in ilk cuma gecesine “Regaip gecesi” denir. Regaip, Arapça bir kelimedir ve ’ra-ğa-be’ kökünden gelmektedir. ’Ra-ğa-be’, kelime olarak herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. ’Rağîb’ ise, ’ra-ğa-be’den türemiş bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir. Ayrıca nefis, değerli gibi manalara da gelir. Buna göre Regaip gecesi denilince; lütuf ve ihsanla dolu, kıymeti büyük, güzelce değerlendirilmesi gereken gece anlaşılır. Bu gece bağışlanmaların ve nimetlerin bol bol verildiği bir gecedir. Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) anne rahmine bu günde teşrif etmiştir.

Bu gecede, Allah Teâlâ mü’minlere ihsan ve ikramıyla iltifat eder. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur; namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere sayısız sevaplar verilir. “Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaip gecesi, Şaban’ın 15. gecesi, cuma gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.”(İbn-i Asâkir)

Regaip gecesini ibadetle geçirmelidir. Bu gecede bol bol Kur’ân-ı Kerim okunmalı, Allah (c.c.)’yu zikir ve tesbih etmelidir. Kazası olan kaza namazı kılmalı, kazası olmayan da nafile namaz kılmalıdır. Bu gecede kılınması müstehap olan 12 rekâtlık bir namaz vardır. Bu namazın kılınışı şöyledir:

Her rekâtta Fâtihâ ve 12 adet İhlâs sûresi okunur. Her iki rekâtta bir selam verilerek 12 rekât tamamlanır. On ikinci rekât kılınıp selam verildikten sonra yetmiş beş kere salât-ü selam okunur. Sonra secdeye varılır. Secdede yetmiş kere “Subbûhun kuddûsun Rabbu’l-melâiketi ve’r-rûh” denir. Sonra secdeden kalkılarak tahiyyata oturulur. Ve yetmiş kere “Rabbiğfir verham ve tecâvez ammâ ta’lem” dedikten sonra tekrar secde edilir. Secdede yetmiş kere ““Subbûhun kuddûsun Rabbu’l-melâiketi ve’r-rûh” dedikten sonra istekler âlemlerin Rabbi’ne arz edilir.(Bkz. İmam Gazâlî, İhyâ, Bedir Yay., 1974, c. 1, s. 555.)

Mübarek üç aylar, “Bugün Allah için ne yaptın?” sorusunu duvarlardan gönlüne ve beynine taşıyarak kendini sorgulayan Müslümanlar için bir dönüm noktasıdır. Akarsuyun bir damlasının bile geri gelmediği gibi, geçen zamanın da bir anı dahi geri gelmiyor. Allah (c.c.), farklı zamanları bizlere fırsat olarak tanımıştır. Üç aylar farklıdır. Feyzi, bereketi boldur. Bu aylarda yapılan ameller de Cenâb-ı Hakk farklı muamele görecektir. Bu ayları değerlendirmeyen, fırsatı kaçırmış olur. İnsan, kurtuluşunu geciktirmemelidir. Çevremize şöyle bir baktığımızda geçen yıl bu günlerde yaşayanlardan bazıları bugün hayatta değil. Gelecek yıl kim ölür, kim kalır bilinmez. Bu aylar, hata ve günahlardan kurtulup temizlenme zamanıdır. Ömür nasıl olsa bir şekilde geçiyor. Hiç olmazsa gafletle geçmesin.

Üç aylar ve kandil gecelerinin evlerimizde ayrı bir mana içinde yaşanması, çocuklarımızın o manevî havayı soluyarak büyümeleri adına çok önemlidir. Bu ayları güzel bir şekilde değerlendirmek adına mü’min kardeşlerimizle daha sık bir araya gelip sohbetlerde bulunabiliriz. Aramızda Kur’ân cüzlerini paylaşıp imkân nispetinde günlük ve haftalık hatimler yapabiliriz. Makbul dua ve zikirleri daha çok okuyabilir, İslâmî eserlere daha fazla vakit ayırabiliriz. Bu aylarda ibadetin her çeşidini yapmaya gayret etmeliyiz. Zira Cenâb-ı Allah’ın hangi amelimizi kabul edeceğini, hangi ibadetimize daha çok sevap vereceğini bilemeyiz. Cennet’in kapıları çok olduğu gibi oraya girmenin vesileleri de çoktur. Hangi amelle, hangi kapısından Cennet’e girileceği belli olmaz. Bedenle, malla yapılan ibadetlerin yanı sıra tatlı dilli, güzel sözlü olmak; iyi düşünmek; hasta ve yaşlıları ziyaret etmek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirmek; dargın ve küsülüleri barıştırmak da birer ibadettir. Her ibadetin insana fayda, sevap ve belaları defetme olarak yansıması başka başkadır.

Bu günlerde yapılacak salih amellerin en önemlilerinden bir tanesi de Allah’ın kullarına yardımdır. İnsanlara yardım, Allah’a en çok yaklaştıran ibadetlerden biridir. Bu günlerde Rabbimiz’in bize yardım ve lütufları sonsuzdur. Bu sebeple bu aylar ikram, ihsan ve Allah’ın kullarına yardım ayı olmalıdır. İnsanlarla diyaloglarımızda daha dikkatli olmalı, çevremizdekileri incitmemeye, kırmamaya çalışmalıyız. İnsanların her türlü derdine merhem olmaya çalışmalıyız.

Cenâb-ı Allah bizleri, bu mübarek gün ve geceleri fırsat bilerek hayırlı amellerde bulunan kullarından eylesin!

Faydalanılan Eserler:

1. Abdullah Fârukî el-Müceddidî, Fıkhî Risaleler.
2. PAKSU Mehmet, Mübarek Aylar, Günler ve Geceler.
3. Abdülkadir Geylânî, Gunyetü’t-Tâlibîn, Terc. Abdülkadir AKÇİÇEK.
4. YILMAZ Feridun, Yüceler, Mübarek Üç Aylar.
5. ALGÜL Hüseyin, Mübarek Üç Aylar ve Geceler.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • sümeyye

    siteyi çok beğendim allah razı olsun

  • zehra

    ölen annemin ismi miyase soy ismide özcan tesadüfen girdim çok güzel o da bir annedir belki başarılarının devamını diliyorum

  • Abdullah

    Miyase ÖZCAN Hanımefendinin yazılarını ilgiyle takip ediyorum. Ele aldığı konularda doyurucu bilgiler sunuyor. Bu yazısında içerisinde bulunduğumuz rahmet ve mağfiret ayları olan kutlu 'Üç Aylar' hakkında da aydınlatıcı bilgiler vermiş. Allah razı olsun... Ramazan iklimine girmek için hazırlanırken Rabbim, razı olduğu İslâm'ı yaşama noktasında bizlere sabır ve azim ihsan eyleye... Selâm hidayete tâbi olanların üzerine olsun...

  • ayşe GÜL

    Yazılanları çok beğendim. Çok güzel ve sade bir dille yazılmış.Çok güzel örneklerle anlatılmış.Yararlanılan eserler çok güvenilir.Herkesin en azından bir kere okumasını tavsiye ederim.Mübarek 3 aylarda neler yapılması gerektiğini çok güzel ve herkesin anlayabileceği bir dilde anlatılmış. ALLAH sizden birkere daha razı olsun.3aylarınız birkez daha mübarek olsun.

  • ayşegül

    Allah'u Teale hepinizden razı olsun.3aylarınız mübarek olsun Ümmeti Muhammed'in

  • MUHANMED ALİ UZUN

    ALLAH RAZİ OLSUN KARDEŞİM ALLAH MUBAREK ETSİN

  • sevcan

    bu bilgiyi çok beğendim.NE KADAR GÜZEL ÖRNEKLERLE AKTARILMIŞ.ne kadar güzel..ne yazıık ki çevremizdeki çoğu insanlar ne yapmaları gerektiğinin farkında değil.halbuki 1 kez onlara öbür dünyanın durmundan yaşatabilsek ömürlerince ibadetten başlarını kaldırmayacaklarına eminim.ne yazıık ki çok azı bu durumun farkında inşallah Alah onları da hayırlı amellerde bulunan kullarından eyler...

  • ahmet

    mübarek gün ve geceler bugünlerde yapılması gerekenler

8 kişi yorum yazdı.