Özlenen Rehber Dergisi

54.Sayı

Veren Sen'sin Alan Sen, Şâfî Olan Allah'ım

Hüsamettin BOLAT Özlenen Rehber Dergisi 54. Sayı
İnsanoğlu bir yolcu gibidir. Ruhlar âleminden gelir, çocukluğunu, gençliğini, yaşlılığını yaşar ve kabre girer. Tıp ve diğer bilimler ne kadar ilerlerse ilerlesinler insanlar sünnetullâhın gereği olan bu yolculuğa mani olamazlar. Şu var ki bunun berisinde bütün dertlere deva vardır. Yeter ki bu konuda gerekli araştırmalar yapılsın ve çaresi bulunsun. Nitekim Buharî’nin rivayet etmiş olduğu bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar:’Allah bir hastalık göndermemiştir ki akabinde onun için bir deva yaratmış olmasın? (Buharî, Tıbb 1).Sünen-i İbn-i Mace’de varid olan bir rivayette ’Allah bir hastalık göndermemiştir ki akabinde onun için bir deva yaratmış olmasın? hadisinde ’ölüm hariç? kaydı da yer almaktadır. (İbn-i Mace, Tıbb 1) Müslim’deki bir hadis-i nebevîde ise ’Her derdin devası vardır. Derdin devasına rastlanırsa Allah’ın emriyle düzelir? buyrulmaktadır. (Müslim, Selâm 26)Tıp dünyasında hastalıklara çare bulunması ve bu konuda ümitsizliğe düşülmemesi yönü ile söylenmiş en şümullü ifadelerin Peygamberimiz (s.a.v.)’in zikrettiğimiz bu hadis-i şerifleri olsa gerektir. Çünkü Sevgili Peygamberimiz bu hadislerinde insanların ümidini kırmıyor, aksine Allah’ın her hastalık için bir şifa yarattığını, O’nun (c.c.) güç ve kudretinin her şeyi kuşattığını ve devanın ancak O’ndan istenmesi gerektiğini haber veriyor. Zira hastalıkları da devasını da bir hikmet ile Allah (c.c.) var etmiştir.İnsanlar bulundukları zaman diliminde bir hastalık için çare bulamamış olabilirler; ancak bu durum o hastalığın çaresi olmadığının delili olamaz. Nitekim geçmişte yüz binlerce insanın hayatına mal olan nice hastalıklar günümüz tıp âlimlerinin geliştirmiş oldukları ilaçlar veya tedavi yöntemleri ile neredeyse hastalık olmaktan çıkmış bulunmaktadır. Hal böyle olunca günümüzde ortaya çıkan hastalıklar için gerek Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in tedavi ile ilgili hadisleri ve gerekse Tıbbın hızlı bir şekilde ilerleyişini göz önünde bulundurularak bir gün mutlaka çarelerinin bulunacağını söyleyebiliriz.Bir de günümüzde yeni yeni çıkan ve tedavisi henüz bulunamayan müzmin hastalıklar var ki; burada adları ve bilindiği kadarı itibariyle sebep-lerini zikretmek istemiyorum, izan sahibi her kul bunlardan ibret almalı, Allah’ın haram kıldığı bir fiilin hikmetlerini görmeli ve hem kendisini hem de sorumluluğu altındakileri bu tehlikelerden uzak kılacak dini terbiyeyi almalıdır diye düşünüyorum.Bir mü’min kötülüklerden sakındığı, iyiliklere sarıldığı müddetçe hidayet üzeredir. Bunlara rağmen kendisine isabet eden hastalıklar, onun var olan hataları, göstereceği sabırla derecesinin âlî olmasının murad edilmesi ve kulluğunun neti-cesi olan imtihan için gelir. Mü’mine düşen; bilerek ve bilmeyerek yapmış olduğu günah ve hatalara içtenlikle tevbe temeli, şifa bulmak için tedaviye müracaat etmeli, şifanın sadece ilacın isabetine bağlı değil Allah’ın iznine de bağlı olduğunu bilmeli, bu husustaki Rasûlullah Efendimizin sünnetlerinden yararlanmalı, inanmalı ve Allah’a tevekkülü tam olmalıdır.’Yâ Şâfî olan Allah’ım! Sen’den başka şifa veren yoktur. Maddî ve mânevi bütün hastalıklarımız için, sevdiklerinin hatrına bizlere kalıcı şifalar lutfet. Sen’in rahmetin sonsuzdur Allah’ım.? Âmin.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • semra selçuk

    amin ALLAH razı olsun emeginize saglik

1 kişi yorum yazdı.