Özlenen Rehber Dergisi

5.Sayı

Nankörlük

Esra Hatice Ara Özlenen Rehber Dergisi 5. Sayı
Şüphesiz nimet, ancak değerini bilmeyen ve şükrünü yerine getirmeyen kimseden çekilip alınır. En acı ve en zor ?ey ikramdan sonra ihanet, yakla?tırdıktan sonra kovmaktır.

Yüce Mevla insana sıhhat ve emniyet gibi bir çok nimetler verip, sonra bu nimetleri imtihan için o kuldan çekip alsa, Allah’ın kaderine tam teslim olmadı?ı için ve sabrının azlı?ı sebebiyle kul, umutsuzlu?a dü?er, nankör olur. Bu nimetler ona daha önce hiç verilmemi?çesine isyan eder. Rabbimiz bu gerçe?i, Kur’an-ı Azimü’?-Şan’da ?u ifadelerle bize haber veriyor: “Andolsun ki, Biz insana katımızdan bir nimet tattırıp sonra bunu ondan çekip alsak, hemen umutsuzlu?a dü?er, nankör olur.” (Hud/9)

Kadere iman edip, sıkıntılara sabreden, gizli ve açık olan nimetlere ?ükür için Salih amel i?leyenler, Allah’ın rızası için çalı?anlar Rabbimize nankör olanlardan de?ildirler. Bu hususta Allah (c.c) ?öyle buyurmaktadır: “Ancak sabredip güzel i?ler yapanlar böyle (nankör) de?ildir. İ?te onlara ba?ı? ve büyük mükafatlar vardır.” (Hud/11)

Hz. Ömer (r.a)’in; “Sabır ve ?ükür iki binektir, hangisine binsen fark etmez.” sözüyle, bu iki hasletten her birinin Allah’ın rızasına ula?tıraca?ına i?aret etmi?tir. Bu güzel sıfatlarla sıfatlanmı? olanlar için günahlardan ba?ı?lanma ve güzel amellerin kar?ılı?ı olarak büyük mükafatlar vardır.

Dinimiz kula, ayet ve hadislerle delil koymak suretiyle hayır ve ?er, kurtulu? ve helak yolunu göstermi?tir ve Rabbimiz insana iyiyi de kötüyü de seçebilme hürriyeti ba?ı?lamı? ve imtihan etmektedir.“Şüphesiz biz ona (insana) do?ru yolu gösterdik, ister ?ükredici olsun, ister nankör olsun” (İnsan/3)

Nimete kar?ı yapılan nankörlük, nimete ?ükretmemekle olur. En büyük nimetler iman ve İslam nimetleridir ve dinimizin gereklerini yerine getirmemek Rabbimize kar?ı nankörlü?ümüz olur. Kimileri daima itaatsizlik halinde bulundu?u halde kendisini bu halinden müsta?ni sayar. Ba?ına gelen uyarı i?aretlerini görmezlikten gelir. Hiçbir zaman sebebini dü?ünmez. Ttam tersine, belayı hak etmedi?i halde belanın kendisine geldi?i iddiasında bulunabilir. Rabbimiz zayıf kulların bu durumlarına ?öyle i?aret eder: “Ama elleriyle yaptıkları yüzünden ba?larına bir kötülük gelirse i?te o zaman insan pek nankördür” (Şuara/ 48)

Yahyâ b. Ya’mer anlatır ki; Hz. Ali (k.v), bir hutbesinde, Allah’a hamd ve sena yaptıktan sonra halka ?u konu?mayı yapmı?tır: “Ey insanlar, birinizin canına, malına veya ailesine bir bela indi?inde sakın bu hal kendisine isyana sürüklemesin. Müslüman ki?i, bula?madı?ı bir fenalık anıldı?ında tiksinti duyar.

Alçak tıynetli insanlar ise, kendisine para kazandırıp borçlarını ödettirecek kumar oyununun ilk vurgununu bekleyen ba?aralı kumar bazlar gibidir. Halbuki hıyânetten uzak Müslüman, Allah’a yalvardı?ında iki güzellikten birini bekler: Ya Allah katında olanların kendisi için hayırlı oldu?unu dü?ünür, ya da Allah’ın kendisine ve servet verece?ini umar ve günün birinde de bakar ki çoluk çocuk ve servet sahibi oluvermi?.” (Ehl-i Beyt ve On iki İmamlar (Abdullah Faruki El- Müceddidi) sf- 188)

“Ku?kusuz Allah iman edenleri korur. Muhakkak ki Allah hain ve nankör hiç kimseyi sevmez.” (Hacc/ 38) Bir ki?i tövbe etmedikçe Allah’ın sevgisini kazanamaz ve içerisinde bulundu?u kötü halden kurtulamaz. Yine bilmelidir ki, hainlikle münafıklık aynı ?eydir. Nankörlük nimetin bütünüyle ortadan kalkmasına sebep oldu?u gibi ?ükür de nimetin artmasına sebeptir.

Mesela e?lerin bir birlerine nankörlü?ü gibi, İnsanlara kar?ı nankör olmak da Allah kar?ı nankörlük gibi kötüdür. Özellikle kötü ahlaklı kadınların, her türlü ihtiyaçlarını kar?ılayan e?lerine kar?ı, en ufak bir so?ukluk oldu?unda; “Zaten senden ne gördüm ki, bu güne kadar.” diyerek, kocasının gayretlerini inkarı, Efendimizin diliyle azapla uyarılmaktadır.

Allah hepimizi “nankörlük” hastalı?ından muhafaza eylesin....
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.