Özlenen Rehber Dergisi

62.Sayı

BÂYEZÎD-İ BİSTÂMÎ (K.S.) -II (Silsile-i Fârûkiye)

BÂYEZÎD-İ BİSTÂMÎ (K.S.) -II



Ahlakı ve Hayatından Tablolar



Bâyezîd-i Bistâmî yağmurlu bir havada Cuma namazına gitmek için evinden çıktı. Sağnak halde yağan yağmur, yolu çamur haline getirmişti. Yağmur bitinceye kadar bir evin duvarına dayandı. Çamurlu ayakkabılarını duvarın taşlarına sürerek temizledi. Yağmur yavaşlayınca camiye doğru yürüdü. Bu sırada aklına bir mecûsînin duvarını kirlettiği geldi ve üzülerek: ’Onunla helâlleşmeden nasıl Cuma namazı kılabilirsin? Başkasının duvarını kirletmiş olarak nasıl Allah’ın huzurunda durursun?’ diye düşündü ve geri dönüp o mecûsînin kapısını çaldı.



Kapıyı açan mecûsî: ’Buyrun bir arzunuz mu var?’ diye sorunca: ’Sizden özür dilemeye geldim.’ dedi.

Mecûsî hayretle: ’Ne özrü?’ diye sordu.



O da: ’Biraz önce duvarınızı elimde olmadan çamurlu ayakkabılarımı temizlemek maksadıyla kirlettim. Bu doğru bir hareket değil. Yağmurun şiddeti bu inceliği unutturdu’ deyince,



Mecûsî hayretle: ’Peki ama ne zararı var? Zaten duvarlarımız çamur içinde. Sizin ayağınızdan oraya sürülen çamur bir çirkinlik veya kabalık meydana getirmez’ dedi. Bâyezîd-i Bistâmî: ’Doğru ama, bu bir haktır ve sahibinin rızasını almak lazımdır’ dedi.

Mecûsî: ’Size bu inceliği ve insan haklarına bu derece saygılı olmayı dininiz mi öğretti?’ diye sorunca: ’Evet dinimiz ve bu dinin Peygamberi olan Muhammed aleyhisselâm öğretti’ dedi.



Mecûsî: ’O halde biz niçin bu dine girmiyoruz?’ diyerek kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu.



*



Bir gün Yûsuf Bahirânî isminde bir zât kendi kendine: ’Bâyezîd-i Bistâmî’nin yanına gideyim. Eğer, açıktan bir keramet gösterirse velî olduğunu kabul edeyim. Böylece onu imtihan etmiş olayım’ diye düşündü. Bu düşünce ile, Bâyezîd-i Bistâmî’nin bulunduğu yere geldi. Bâyezîd-i Bistâmî onu görünce buyurdu ki:’Biz kerametlerimizi, talebelerimizden Ebû Saîd Râî’ye havâle ettik. Sen ona git.’ Bu kimse gidip, Ebû Saîd Râî’yi sahrada buldu.



Kendisi namaz kılıyor, koyunlarına da, kurtlar bekçilik ediyordu. Namaz bitince, gelen kimse kendisinden taze üzüm istedi. Oralarda üzüm bulunmazdı ve zamanı da değildi. Ebû Saîd Râî, asasını ikiye bölüp, bir parçasını gelen kimsenin tarafına, diğer kısmını da kendi tarafına dikti. Allah’ın izni ile, hemen o parçalar asma oldu ve taze üzüm verdi. Fakat, Ebû Saîd tarafında bulunan üzümler beyaz, gelen kimsenin tarafında bulunan üzümler siyah idi. O kimse, üzümlerin renklerinin farklı olmasının sebebini sordu. Ebû Saîd Râî: ’Ben, Rabbimden yakîn yolu ile istedim. Sen ise imtihan yolu ile istedin.



Dolayısıyla renkleri de niyetlerimize uygun olarak meydana geldi’ buyurdu ve o kimseye bir kilim hediye edip, kaybetmemesini tenbih etti. O kimse kilimi alıp, hacca gitti. Fakat kilimi Arafat’ta kaybetti. Çok aradı ise de bulamadı. Hac dönüşünde, Bistâm’a, Bâyezîd hazretlerinin yanına uğradı. Baktı ki kaybettiği kilim, Bâyezîd-i Bistâmî’nin önünde duruyor. Bu hâdiselere şâhid olduktan sonra, böyle yüce bir zâttan, kerâmet istediğine çok pişman oldu. Tövbe ve istiğfâr edip, Bâyezîd-i Bistâmî’nin talebeleri arasına katıldı.



*



Taatlerde bulunan bazı afetlerin insanı masiyete düşüreceğine dikkat çeker, ibadetlerde ihlası önde tutmayı esas alırdı. Müslümanlar arasında ’kendisinden daha şerli kimse’ bulunduğunu zannedenlerin tevazu nimetinden mahrum olacağını ve kibirli sayılacağını söylerdi. Çünkü ona göre gerçek tevazu; nefs için bir makam ve hal görmemek, halk içinde kendisinden daha şerli bir kimse bilmemekti.



*



İlgi ve kaygıların dağınıklık ve çokluğunun insanı zihnen ve kalben meşgul edeceğine işaret için ’mutlu kimsenin ilgi ve kaygısını teke indiren kimse olduğunu söylerdi. Çünkü kaygısı tek olanı, gözlerinin gördüğü, kulaklarının duyduğu şeyler meşgul etmezdi.’



*



Bayezîd Bistâmî zahidliği üç basamak olarak görürdü. Birinci basamağını, dünya ve içindekileri bırakmak; ikinci basamağını ahiret ve ahirete aid şeylerin sevgisini gönülden çıkarmak; üçüncü basamağını da Allah’tan başka herşeyden kalbi bağı kesmek olarak anlatırdı.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.