Özlenen Rehber Dergisi

7.Sayı

Şa'ban Ayı ve Mübarek Beraat Gecesi

Mustafa ULUM Özlenen Rehber Dergisi 7. Sayı
Cenâb-ı Hakk (c.c) rahmetinin gereği, di?erlerinden faziletli kılarak, Mü’minlerin önüne, ahiret hayatları için faydalar temin edecek, manevî bir ticaret mevsimi olarak bazı ayları halk etmiştir. Bu manevî ticaret mevsimlerinden birisi de Şa’ban ayıdır.

Peygamberimiz (s.a.v) Şa’ban ayına hususî bir itina gösterir, bu mübarek ayın büyük bir kısmını, hatta tamamını oruçla geçirir, gecelerini de ibadet ve tâat ile sâir gecelerden farklı bir ?ekilde ihya ederdi. Hz. Âi?e (r.anha): “Rasûlullah (s.a.v)’in hiçbir ayda Şa’bân ayından daha fazla oruç tuttu?unu görmedim. Şa’bân ayını hemen hemen, oruçla geçirirdi.” buyurmu?lardır.(1)

Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin Şa’bân ayında çok oruç tutması âlimler arasında farklı yorumlara sebep olmu?tur: İbn-i Battal’a göre Efendimiz, her ayda tutmakta oldu?u üç günlük oruçları sefer gibi bazı sebeplerle, zamanında tutamıyor ve bunlar birikiyordu. İ?te bunları toptan Şa’bân ayında tutuyordu. Bu te’vil Taberânî’ den gelen Hz. Âi?e (r.anha) rivayetine dayanmı?tır. Bu hususta ?öyle diyende olmu?tur:

“Rasûlullah (s.a.v) bunu, Ramazan ayına ta’zim için yapardı.” Bununla ilgili bir hadis, Tirmîzî’den gelmi?tir: “Rasûlullah’a Ramazandan sonra hangi orucun daha eftdal oldu?u soruldu da ?u cevabı verdi: “Ramazan’a ta’zim sebebiyle Şa’bân.” buyurmu?lardır. Şa’bân da çok oruç tutmasının hikmeti hakkında ?u da söylenmi?tir: “Rasûlullah’ın hanımları, Ramazan ayında tutamadıkları borçlarını Şa’bân ayında kaza ediyorlardı...” İbn-u Hacer bunu da muvafık bulmaz. İbnu Hacer bu bapta söylenecek en evla sözün ?u oldu?unu kaydeder:

“Üsâme İbn-u Zeyd (r.a) dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü dedim, ben sizi hiçbir ayda Şa’bân’da tuttu?unuz kadar çok oruç tutar göremiyorum? (bunun sebebi nedir?) Aleyhissalâtü ves-selâm: “Bu, halkın Ramazan’la Recep arasında gaflet etti?i bir aydır. Halbuki bu ay amellerin Rabbü’l-âlemin’e yükseldi?i bir aydır. Ben amelimin, oruçlu oldu?um halde yükselmesini istiyorum.” buyurdular.(2)

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz bu aya o kadar önem verirdi ki Şa’bân ayının tamamını oruçla geçirdi?i de olurdu. Bu hususta Hz. Âi?e (r.anha)’nın bir rivayeti ?öyledir: “Peyamber (s.a.v): “Şa’bân’ın tamamını oruç tutardı.” Ben kendisine: “Ya Rasûlallah oruç tuttu?un ayların en sevimlisi sana Şa’bân ayımı dır? dedi?imde, ?öyle buyurdu: “Allah (c.c), bu sene içerisinde ölecek kimselerin Şa’bân ayı içerisinde yazar. Ben de ecelimin oruçlu iken gelmesini istiyorum.” buyurmu?lardır.(3)

Şa’bân ayına kutsiyet kazandıran ve onu faziletli kılan en önemli husus hiç ?üphesiz ki içerisinde Beraat gecesi (Şa’ban ayının 15. gecesi ) gibi mübarek bir gecenin olmasıdır. Hz. Âi?e (r.anha) annemiz anlatır:

-“Rasûlullah (s.a.v) geceleyin kalkıp namaza durdu. Secdeyi o kadar uzattı ki, ruhunu teslim etti?ini zannettim. Onu böyle hareketsiz görünce kalkıp ba? parma?ını hareket ettirdim, hareket edince geri yerime döndüm ve secdesinde ?öyle dua etti?ini i?ittim: “Azabından affına sı?ınırım. Gazabından rızana sı?ınırım. Senden yine sana sı?ınırım. Ben seni senin kendini övdü?ün gibi övemem.

” Ba?ını secdeden kaldırıp namazdan ayrılınca: -“Ey Âi?e! -bir rivayete göre de ‘Ey Humeyra’- Allah’ın Rasûlü’nün, senin hakkını yerine getirmedi?ini mi zannettin?” buyurdu. Ben: -“Hayır. Vallahi Ya Rasûlallah! Secdeyi uzatmandan dolayı ruhunun kabzedildi?ini zannettim.” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): -“Bu gece hangi gecedir, biliyor musun?” dedi. Ben: -“Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.” deyince:

-“Bu Şa’bân’ın on be?inci gecesidir. Allah (c.c) Şa’bân’ın on be?inci gecesinde kullarının haline muttali olur.

Ba?ı?lama dileyenleri ba?ı?lar. yardım dileyenlere yardım eder. Kin tutanları oldukları gibi ma?firetinden geri bırakır.” buyurdu.” (4)

Yine Hz. Ali (r.a)’den rivayetle Rasûlullah (s.a.v): “Şa’bân’ın on be?inci gecesi olunca, o geceyi ibadetle ve gündüzünü oruçla geçiriniz. Çünkü Allah Teâlâ’nın rahmeti o gece güne?in batmasıyla dünya semasına iner ve Allah Teâlâ ?öyle buyurur: -“Ba?ı?lanmak isteyen yok mu? Günahlarını ba?ı?layayım. Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim. Bir derde müptela olan yok mu? Afiyet vereyim...” ve bu hal güne? do?uncaya kadar devam eder.” buyurmu?lardır. (5)

Beraat gecesinde be? haslet vardır

1- Her mühim i? o gece tefrik (belirleme, kaydedilme) edilir. Cenâb-ı Hakk (c.c) ?öyle buyurmaktadır: “O, mübarek gecede her hikmetli i? katımızdan bir emirle ayırt edilir.”(6) Bazı müfessirlere göre ayette ifade edilen “hikmetli i?lerin ayırdedilmesi” Beraat gecesinde ba?lar, Kadir gecesine kadar devam eder. İbn-i Abbas (r.a)’ın bildirdi?ine göre hikmetli i?lerin birbirinden ayırt edilmesi ?öyle olur:

Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek hadiselerin hepsi ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zengin olacak, fakir dü?ecek kullar, do?acak çocuklar hep Berat gecesinde kaydedilir. O yıl hacca gidecek hacıların sayısı dahi bu devrede taktir olunur. Herkesin ve her ?eyin mukadderatı bu gece taktir olunur. Rızıkla alakalı defter Mikail (a.s)’a, sava?larla ilgili defter Cebrail (a.s)’a, ölüm ve musibetlerle ilgili defterde Azrail (a.s)’a teslim edilir.”(7)

2- O, geceki ibadetin fazileti büyüktür. Bu geceye mahsus, her rekatta bir Fâtiha, on İhlas-ı ?erîfe okumak sureti ile yüz rekat namaz kılınır. Bu gecede bu namazı kılan bir kimseye Cenâb-ı Hakk (c.c) yetmi? defa nazar eder ve her nazar ile onun yetmi? ihtiyacını giderir. Bu ihtiyaçların en azı da
affedilmektir.” (8)

3- Rahmet-i İlahî tecelli eder.

4- Ma?firet gecesidir. Hz. Âi?e (r.anha) annemizden rivayetle Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Cebrail (a.s) bana gelip ?öyle dedi: ‘Bu gece Şa’bân’ın on be?inci gecesidir. Allah (c.c) bu gece, Cehennemden kelp kabilesinin* sürüsünün tüyleri sayısınca kimseyi azad eder; ancak bu gecede, Allah (c.c) ?u kimselere rahmet nazarıyla bakmaz: Mü?rik, münafık, akrabalık ba?larını kesip akrabaları gözetmeyen, büyüklük taslayan, ana-babasına âsî olan ve içki içmeye devam eden.’ buyurmu?lardır.”(9)

5- O gece Rasûlullah (s.a.v)’e ?efaat hakkının tamamı verilmi?tir. Çünkü Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Şa’bân’ın on üçüncü gecesi, ümmeti hakkında ?efaat istemi?, bu ?efaatin üçte biri verilmi?, on dördüncü gecesi yine istemi?, üçte biri daha verilmi?, on be?inci gecesi talep etmi? ve bu gece de ?efaatin tamamı ihsan buyrulmu?tur.

Şa’bân ayında Sahabe-i Kiram (r.anhüm) Efendilerimiz bolca Kur’an okurlar, bu ayın gündüzlerini oruçla, gecelerini ve bilhassa Beraat gecesini ibadetle, zikrullah ile geçirirlerdi. Ayrıca bu ayın Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin ayı olması hasebi ile çokça Salavat-ı Şerife
getirmeli, Peygamberimiz (s.a.v) Efendimizin Sünnetlerine tâbî olma hususunda çok daha titiz davranmalıdır. Zira Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz: “...Şa’ban benim ayım...” buyurmu?lardır.

Rabbimiz bu mübarek ayın ve Beraat gecesinin feyzinden, rahmetinden istifade etmeyi hepimize nasip ve müesser eylesin. Amin.

“Allahümme barik lena fî Recebe ve Şa’bane ve belli?na Ramazane -Allah’ım Receb’i ve Şa’bân’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ula?tır.”

kaynakça:
1. Ter?ib ve Terhîb, c.2, s.469.
2. K.Sitte, c.9, s.111; Ebû Dâvûd ve Nesâî rivayet etmi?tir.
3. Ter?ib, c.2, s.468; Ebû Ya’la’dan nakledilmi?tir.
4. Ter?ib, c.2, s.473, Beyhâkî’den nakledilmi?tir.
5. Ter?ib, c.2, s.473, İbn-i Mâce rivayeti.
6. Duhan Sûresi 64 / 4.
7. Hülâsâtü’l-BeyÂn, c.13, s.5251.
8. Beyhâkî, Şuâbu’l-İmân’da rivayet etmi?tir.
* kelp kabîlesi, Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz zamanında ya?ayıp da koyunlarının çoklu?u ile bilinen bir kabile olup bazı rivayetlerde, bu kabilenin vaktiyle, vadileri dolduran koyunlara sahip oldukları anlatılmaktadır. Allah’ın affının bu kabilenin koyunlarının tüylerine nispeti ise, Allah’ın rahmet ve ma?firetinin çoklu?una bir kinaye olması içindir. Aksi halde zâten Rabbimizin rahmeti o kadar geni?tir ki o’na had-u kenâr olmaz. Yi?itlik bu rahmet deryasına ula?abilmektedir.
9. Ter?ib, c.2, s.471, Beyhâkî rivayeti.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

2 kişi yorum yazdı.