Bu mektûb, Nakîb Seyyid Şeyh Ferîde (rh.a.) yazılmıştır.
Lutfettiğiniz kıymetli mektûb, bizleri mubârek Ramazan ayında şereflendirdi. Bunun için, bu büyük ayın üstünlüklerinden birkaç satır yazmak hâtırıma geldi:
Mübarek Ramazan ayı çok şereflidir. Bu ayda yapılan nâfile namaz, zikr, sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftâr verenin günâhları afv olur. Cehennemden âzâd olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz. Bu ayda, emri altında bulunanların işlerini hafîfleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de afv olur. Cehennemden âzâd olur.
Ramazan-ı Şerîf ayında, Rasûlullah (s.a.v.), esirleri âzâd eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allah’u Teâlâ’nın râzı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, âhireti kazanmak için fırsat bilmelidir.
Kur’ân-ı Kerîm, Ramazanda indi. Kadir Gecesi bu aydadır. Ramazan-ı Şerif’te iftarı erken yapmak, sahûru geç yapmak sünnettir. Rasûlullah (s.a.v.) bu iki sünneti yapmağa çok önem verirdi. İftârda acele etmek ve sahûru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeğe ve dolayısı ile herşeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zâten bu demektir.
Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftâr edince, (Zehebez-zama’ vebtelleti’l-urûk ve sebet-el-ecr inşâallahü Teâlâ) duasını okumak, teravîh kılmak ve hatim okumak mühim sünnettir.
Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce müslüman afv olur, âzâd olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytânlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allah’u Teâlâ, bu mübarek ayda O’nun şânına yakışacak, kulluk yapmağı ve Rabbimizin râzı olduğu, beğendiği yolda bulunmağı, hepimize nasip eylesin! Âmîn.
Oruç tutmak güç olan yerlerde, oruç tutanlara ve din düşmanlarının yalanlarına aldanmayıp, oruçlarını bozmayanlara, daha çok sevap verilir. Ramazân-ı Şerîf ayı, İslâm dîninin nâmûsudur. Âşikâre oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Bu aya hürmet etmeyen, İslâmiyyetin nâmûs perdesini yırtmış olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve harâmlardan kaçınması lâzımdır. Bunların orucu kabul olur ve îmanları olduğu anlaşılır.
Mektûbât-ı Rabbânî'de Ramazan-ı Şerif 45.mektup
Özlenen Rehber Dergisi 124. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.