Özlenen Rehber Dergisi

5.Sayı

Kâbe Hakemliği

Ayhan ÖZKAN Özlenen Rehber Dergisi 5. Sayı
SİYER-İ NEBİ

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) 35 yaşlarında iken Mekke’de a?ırı yağı?lar meydana geldi. Bu ya?ı?ların neticesinde Kabe’nin bazı duvarları hasar gördü. Kısa bir süre sonra, ?ehir meclisi, yeniden in?aa kararı aldı.

Putperest olmalarına ra?men Mekke halkı, Kabe’yi kutsal bir mekan olarak gördüklerinden dolayı buraya yapılacak hizmetlerde herkes görev almak için birbiri ile yarı?ıyordu. Herkesin katkısının olması amacıyla, Şehir Meclisi, katılım payı almayı kararla?tırmakla birlikte; faiz, kumar, fahi?elik gibi gayr-i ahlakî yollardan elde edilmi? kazançların hiçbirinin Kabe tamiri için kullanılmamasına ve bu tür paraların alınmamasına karar verdi. Ayrıca Kurey? kabilelerinden her birinin Kabe’nin çe?itli yönlerdeki duvarlarını örmelerine ve böylece kabileler arasında e?itlik olu?turularak, iç çeki?menin ya?anmamasını sa?lamayı kararla?tırdılar.(1)

Tam bu sırada, Habe?’te bir kilisenin in?aası için götürülen malzemeyi ta?ıyan gemi, Cidde sahillerinde batmı?tı. Bu olayı duyan Mekkeliler, Cidde’ye gelerek batan geminin enkazını satın aldılar ve gemide bulunan bir Rum mimarını da, Kabe’nin in?asında yardım etmesi amacıyla Mekke’ye getirdiler.

Kabe’nin in?aasında Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bizzat çalı?tılar ve bu çalı?ma esnasında ba?larından ?u hadise geçmi?tir: Buhari, Cabir b. Abdullah (r.a)’da rivayet ediyor. “ Kabe’nin yeniden in?aası esnasında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Hz. Abbas (r.a.) da ta? ta?ımaktaydılar. Hz. Abbas (r.a), Peygamber Efendimize (s.a.v): ‘Belindeki örtünü boynuna at, ki seni ta?lardan korusun’ dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), belindeki örtüsünün bir ucunu boynuna sarmak isteyince, avretinin bir kısmı henüz açılmadan bayılıp yere dü?tü. Gözleri gökyüzüne do?ru çevrili idi. Ayıldıktan sonra: “Örtün, örtün” diyordu. Örtüsünü sıkıca ba?ladı. Bundan sonra da onun örtüsü hiç açılmadı.(2)

Kabe’nin duvarları Hacerü’l-Esved’in bulundu?u yere kadar yükseltildi. Hacerü’l Esved’in yerine yerle?tirilmesi i?ine gelinince, Kurey? kabileleri arasında sert tartı?malar ba?ladı. Herkes bu ?erefli görevin kendi kabilesine layık oldu?unu dü?ünüyorlardı. Hatta meseleyi o kadar uzattılar ki, birbirlerine kar?ı sava? kararı bile aldılar. Kan dökülmesini istemeyenler bazı çözüm yolları dü?ünmeye ba?ladılar. Kurey?’in en ya?lılarından olan, Huzeyfe b. Mugire:

“ Yarın sabahleyin, Safa kapısından kim ilk defa Kabe’ye girerse, onu kendimize hakem tayin edelim ve onun verece?i karara hepimiz uyalım.” dedi. Bu teklif orada bulunanlar tarafından kabul edildi ve beklemeye ba?ladılar. Ertesi gün Kabe’ye ilk gelen Peygamber Efendimiz (s.a.v.) oldu. Onu görenler Muhammedü’l-Emin geldi, O’nun verece?i karara razıyız.” dediler.

Aldıkları kararı Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) açıkladılar. Peygamber Efendimiz (s.a.v) hemen sırtındaki hırkasını çıkardı ve yere serdi. Hacerü’l Esved’i, hırkalarının üzerine koydu. Sonra, her kabileden birer ki?i ça?ırarak, hırkanın birer kö?esini tutturdu. Hacerü’l-Esved’i yerine kadar ta?ıttı. Sonra ta?ı, mubarek elleri ile kendileri kaldırarak yerine koydular. Bu uygulamadan herkes memnun kaldı ve böylece kan dökülmesi önlenmi? oldu. Peygamber Efendimizin (s.a.v) bu feraset ve zekası, hemen bütün Araplar arasında yayıldı. Herkes O’nu, bir kez daha taktir etti.(3)

Kabe, ilk defa Hz. İbrahim (a.s) tarafından in?a edilmi?ti. Bu tamirat sırsında da, Hz. İbrahim (a.s)’ın ördü?ü ye?il ta?larla örülü temele kadar inilmi? ve bu temellerin üzerine yeniden duvar örülmü?tür. Hz İbrahim (a.s)’ın ördü?ü temelleri de kaldırmak istemi?ler ancak eldeki malzemenin yetersiz olmasından veya bu temelleri sökmek istedikleri zaman yer sarsıntısının meydana gelmesinden dolayı bundan vazgeçmi?lerdir.(4)

KAYNAKLAR:
1- İbni Hi?am, s.123
2- Buhari, K. El hacc, Bab. 42.
3- Hayati Ülkü, Ba?langıçtan Günümüze İslam Tarihi. C.1, s.95
4- M.Asım KÖKSAL, İslam Tarihi, Mekke Devri, s. 114.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.