MESCİD-İ AKSA
Mescid-i Aksa’ya ağlıyorum her sabah
Hani ne zaman doğacaktır o kutlu şafak
Selahattin gibi gel yine ne olur Müslüman
Yetim kaldım o Sultan-ı A’zam’ın hal’inden
Anlayamadı gafiller Sultan’ın ısrardaki amacını
Heba etti ve ettirdiler bu mazlum milleti
Mescid-i Aksa’ya ağlayarak uyanıyorum artık
Siyonizm belası Ortadoğu’yu etti boz bulanık
Soruyorum dün Irak bugün Suriye neden dağınık
Ah bir görse ya Yavuz’um ne haldedir emaneti
Ne hale getirdiler Şam, Bağdat, şimdi de Kahire’yi
Ah dön de bir bak ne haldedir Nebi’nin o ilk mabedi
Mescid-i Aksa’ya bakıyorum yüreğim yaralı
Dayanmasa da gözlerim bu yara oradan türedi
Tanklar altında ezilen o şehit bedenleri
Sapan taşıyla da olsa direnen kutlu gençleri
İşte bu yaramdaki sızıların ahlarıdır her biri
Kabul eyle yâ Rab! Bu, İslam ile küfrün harbi
Mescid-i Aksa’ya düşen bombaları sayıyorum
Ses çıkaran yok bu insanlık dışı vahşete
Şu malum sözde İslam devletlerine soruyorum
Nasıl kayıtsız kalır da kapılmazsınız bir dehşete
Ve yine şu malum Firavunlara hatırlatıyorum
Zalimin zulmü hesaba çekilir ölmezden önce
Mescid-i Aksaya dua ediyorum haykıra haykıra
Yolları kapalı hazreti Nebiyyi Muhammet ümmetine
Hasret kaldı Mescid-i Aksa hani o fatihleri nerede
Zamanın Yavuz’u olabilecek o aslan yürek kimde
Kudüs kurtulana dek uyku haramdır bana diyene
Selam olsun girecektir onlar ebabillerle o kutlu mabede
Mescid-i Aksa - Şiir
Özlenen Rehber Dergisi 152. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.