Özlenen Rehber Dergisi

125.Sayı

Sizin İçin Seçtiklerimiz...215.mektup

Özlenen Rehber Özlenen Rehber Dergisi 125. Sayı
İmam-ı Rabbânî hazretleri bu mektubu Mirza Darab’a yazmıştır.
Mübarek mektubunuz geldi. Tam bir tevazu ile yazılmış... Bu tevazuunuz sermayesi olmayan bu Ehlullah’a karşı oluyor ki; fıtrî istidadınızın güzelliğinden gelmektedir.
Allah’ü Teâlâ bizden yana sizi en güzel mükafatlara nail eylesin. Habibi hürmetine.... Ona ve âline salât ve selâm...
Ey oğul! Dünyalık erbabı ve zenginliğe sahip olanlar, büyük bir belaya müptela olmuşlardır. halbuki dünya Sübhan Hakk’ın buğzettiği bir şeydir. Tüm necasetlerin en kötüsü, onların nazarında süslü gösterilmiştir: Altın yapılan necaset, şekerle kaplanan zehir gibi.. Onun böyle olmasına rağmen, akl-ı selim sahibi bu düşük dünyanın şenaatini bulmaktadır. Bu hoşnut olunmayan şeyin kabihliğini delille ispat etmektedir. Bu mana icabı olarak ulema şöyle dedi:
- Eğer bir kimse, malını zamanın en akıllısına verilmesi için vasiyet etse, bu malın ğani gönüllü zahide verilmesi gerekir.
Çünkü bunlar dünyadan gönüllerini çekmişlerdir. Dünyaya rağbetli olmamaları bunların akılda kemalli olmalarına delalet eder.
durum böyle olmasına rağmen Sübhan Hak rahmetinin kemalli oluşundan; mücerret aklın şehadetiyle yetinmedi. buna naklî şâhidi dahi ekledi. Böylece bu hiç para etmeyen metaın hakikatine muttali kıldı. Yani Peygamberlerin dilleri ile.. Ki, onlar âlemlere rahmettir. Onlara salât ve selâm.. Onların dili ile bu kötü dünyaya muhabbet edilmemesini ona alâka duyulmamasını beliğ bir şekilde men etti.
Anlatıldığı manada iki âdil şâhidin şehadetinden sonra; bir şahıs, şeker olabileceği vehmine dayanarak zehiri yerse, hayalî altın sanıp necaseti tercih ederse, artık bu kimse tam manası ile sefih, zekası zayıftır. Hatta Rasûllerin verdiği doğru haberleri inkar etmektedir. Onlara selâm.. İşin hakikati budur.
Durumu böyle olacak bir kimseye verilecek hüküm münafıklık hükmüdür. Ki onda imanın sadece sureti vardır. Böyle bir iman dahi ahirette menfaat sağlamaz, dünyada ise dünyaya ait malı ve kanı korumaktan gayrı bir netice vermez.
Bu günden tezi yok, kulaktan gaflet pamuğunu çıkarmak lazımdır. Aksi halde yarın hasretten ve nedametten başka birşey hasıl olmaz.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.