Özlenen Rehber Dergisi

147.Sayı

Abdulkadir Geylanî ve Kadiriyye Yolu - 2.bölüm

Yakup YÜKSEL Özlenen Rehber Dergisi 147. Sayı
Kadiriyye Yolunda Silsile:
Abdülkadir Geylânî’nin mürşidi Ebû Saîd el-Mübarek b. Ali el-Mahzûmî idi. Tarikat silsilesi el-Mahzûmî, Ebû’l Hasan Ali b. Muhammed b. Yusuf el-Kuraşî, Ebû’l-Ferec Yusuf el-Tarsûsî, Abdu’l-Azîz et-Temîmî, Ebû Bekr-i Şiblî, Cüneyd-i Bağdâdî, Sırriyü’s-Sakatî ve Ma’rûf el-Kerhî aracılığı ile Ehl-i Beyt imamlarından İmâm Ali er-Rızâ’ya, ondan da İmâm Mûsâ el-Kâzım, İmâm Câʿfer es-Sâdık, Muhammed el-Bakır, Ali Zeyn el-Âbidîn ve Hüseyin b. Ali aracılığı ile Ali el-Mûrtezâ ve Muhammed Mustafa (s.a.v.)’e dayanır.

Abdülkâdir Geylânî’nin Eserleri:
1- el-Ğunye Li Tâlibi Tarîki’l-Hak: ’Hak Yolunu Talep Edenler İçin Rehber’ anlamına gelen bu eser, bir ilmihal kitabı olarak tarif edilebilir. Toplam 10 bab, 6 kitap, 309 fasıldan oluşur. Fıkhî konular Hanbelî mezhebine göre, akait ile ilgili konular Selefî akaidine göre işlenir. Tasavvuf konuları ’Âdâbu’l-Mürîdîn’ bölümünde yer almaktadır. Faruk MEYAN tarafından ’İlim ve Esrar Hazineleri’ ismi ile tercüme edilmiştir.
2- el-Fethu’r-Rabbânî ve’l-Feyzu’r-Rahmânî: 62 adet vaazdan oluşur. Bu vaazlar belli bir tarih sırasına göre sıralanmamıştır. Tam olarak kim tarafından yazıldığı belli değildir. Bir rivayete göre torunu Afîf tarafından yazılmıştır. Abdulkadir Geylânî’nin tasavvufi görüşlerini içeren en hacimli eserdir. ’İlahi Armağan’ ismi ile Abdulkadir AKÇİÇEK tarafından tercüme edilmiştir.
3- Futûhu’l-Ğayb: Oğlu tarafından tutulmuş notlardan derlenen 78 sohbet, vaaz, hutbe ve vasiyetlerinden oluşur. Geylânî Hazretlerinin tasavvufi düşüncelerini günümüze kadar ulaştırması açısından önemli bir eserdir. Ayrıca bir soy şeceresi de içerir. Fakat bu bölümün kimin tarafından telif edildiği bilinmemektadir. ’Şerhu’l-Kelimât Min Futûhu’l-Ğayb’ adlı İbn-i Teymiyye tarafından yapılan bir de şerhi vardır. ’Fütûhu’l-Gayb/Gizliden Sesler’ ismi ile Abdulkadir AKÇİÇEK tarafından tercüme edilmiştir.
4- el-Fuyûzâtu’r-Rabbâniyye Fi’l-Evrâdi’l-Kâdiriyye: Evratlardan oluşur. ’İlahi Feyizler’ ismi ile Celal YILDIRIM tarafından tercüme edilmiştir.
5- Mektûbât: 15 adet mektubu içerir. Farsçadan Arapça çevrilmiş bir eserdir. Mektupların kime ve hangi tarihte yazıldıkları belli değildir. İçeriği tavsiye nasihat şeklindedir. Çokça ayet-i kerime vardır. ’Onların Mektupları’ ismi ile Abdulkadir AKÇİÇEK tarafından tercüme edilmiştir.
6- Sirru’l-Esrâr ve Mazharu’l-Envâr: Tasavvufla ilgili konuları ihtiva eder. Kelime-i tevhid’in harfleri ve bir günün saatlerinin sayısına göre 24 fasıl olarak hazırlanmıştır. ’Ötelerden Haber’ ismi ile Abdulkadir AKÇİÇEK tarafından tercüme edilmiştir.
7- Akîdetü Bâzi’l-Eşheb: el-Ğunye isimli eserindeki akaitle ilgili görüşlerinden derlenmiş bir eser olarak bilinir.
8- es-Sirâcü’l-Vehhâc Fî Sırri’l-Mi’râc: Peygamberimiz (s.a.v.)’in yüceliğini anlatan küçük bir risaledir.
9- ed-Delâilü’l-Evrâd es-Salavâtü’l-Kübrâ: Kübrâ ve suğrâ olmak üzere salavatları mevcuttur.
Ayrıca Hz. Pîr’e nispet edilen pek çok evrad-ı şerife vardır. Bilinen başlıca evratları şunlardır: Vird-ü sabah, vird-ü işrak, vird-ü zuhr, vird-ü asr, vird-ü mağrib, vird-ü ’işâ, vird-ü üsbû’.

Kadiriyye Yolunun Yayıldığı Coğrafya:
En yaygın tarikat olma özelliğine haiz olan Kadiriyye, daha Kurucusu Pir Abdulkadir Geylânî Hazretleri zamanında şarka ve garba yayılmıştı. Oğullarından Şeyh İsa (k.s.) Şam ve Mısır’da, Şeyh Musa (k.s.) Şam’da, Şeyh Abdülaziz (k.s.) Sincar, İbrahim isminde bir diğer oğlu Vasıt’a yerleşmişlerdi. Bulundukları bölgeleri Kadirilik feyziyle dolduran bu zatlardan başka diğer çocukları da dünyanın çeşitli yerlerine seyahat etmiş ve tarikatı yaymışlardır. Yemen, Suriye, Irak, Kuzey Afrika, Hindistan kısaca tüm orta ve doğu kıtalarında, doğu batı kuzey ve güneyde en yaygın tarikat olarak kaynaklara geçmiştir. Kadiriliğin Anadolu’ya gelişi Eşrefoğlu Rumi (v.1469) vasıtasıyla olmuştur. Daha sonraları Şeyh İsmail Rumi (k.s) (v.1631) tarihinde İstanbul’a gelmiştir. Oradan da tüm Anadolu’ya ve batıya, Avrupa’ya yayılan Tarikat-ı Kadiriyye’nin dünya üzerinde sayılamayacak kadar çok müntesibi olmuştur. Yüzyıllardır Ümmet-i Muhammed’e, feyiz ve bereket kaynağı olmuş, milyonlarca mü’minin kalbine Allah (c.c.) ve Rasûlü’nün (s.a.v.) aşkını yerleştirmiş, binlerce Veliyyullah, Allah dostu mezun etmiş olan bu irfan mektebi seyr-ü sulukta en kısa, en süratli bir yol olarak her zaman en ön safta yer almıştır.

Kadiriyye Yolunun Kolları:
1- Halisiyye
2- Eşrefiyye
3- Rumiyye
4- Garibiyye
5- Hammadiyye
6- Makdisiyye
7- İseviyye
8- Farıziyye
9- Cebertiyye
10- Gavsiyye
Bunlardan başka, Müştakiyye, Davudiye, Urabiyye, Kemaliye, Enveriyye ve daha pek çok şubesi bulunmaktadır. Türkiye’de yaygın olan kol Halisiyye’dir. Kadiri tarikatı hakkında ciltler dolusu kitaplar yazılsa sonu gelmez.
Tasavvufun yozlaştırılmaya çalışıldığı, müteşeyyihlerin cirit attığı, silsilesi belirsiz yol kesicilerin tasavvuf ehli gibi ortada dolaştığı zamanımızda; Kadiri Tarikatı en kuvvetli, silsilesi sapasağlam, Mürşid-i Kamillerinin zahir ve batında olgun olması ve kurulduğu zamanki haliyle devam etmesi hasebiyle bu zamanda Hakk’a vardıran en sağlam bir kulp ve kopmaz bir iptir.
Allah Teâlâ (c.c.) tüm ümmet-i Muhammed’e (s.a.v.) bu yüce tarikatın feyzinden hissedar olmayı nasip etsin...

Abdulkadir Geylânî’nin Vasiyeti:
Oğlu Abdürrezzak’ın bir sorusu üzerine bir vasiyette bulunmuştur. Bir bölümü şöyledir:
Ey oğlum! Allah Teâlâ Hz.leri bize sana ve Müslümanlara tevfik versin. Tasavvuf (tarikat) sekiz haslet üzerine kurulmuştur:
1- Cömertlik,
2- Rıza,
3- Sabır,
4- İşaret,
5- Gurbet,
6- Yün elbise giymek,
7- Seyahat,
8- Fakirlik.
Cömertlik İbrahim (a.s.)’ın, rıza İshak (a.s.)’ın, sabır Eyyüb (a.s.)’ın, işaret Zekeriya (a.s.)’ın, gurbet Yusuf (a.s.)’ın, yün giymek Yahya (a.s.)’ın, seyahat İsa (a.s.)’ın, fakirlik de Efendimiz ve Şefaatçimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Hz.leri’nin hasletleridir.
Yüce Allah (c.c.) Hz.leri şefaatlerinden, âlî himmet, nazar ve muhabbetlerinden, feyiz ve bereketlerinden, hususi nazar ve sevgisinden bizi ve tüm Mü’minleri ve ihvan-ı dini ayırıp mahrum etmesin! Âmin!

Bazı Söz ve Düşünceleri:
Kerameti gizlemeyen zahit, dünyaya düşkündür.
Şükrün esası, nimetin sahibini bilmek, bunu kalple itiraf etmek ve dil ile söylemektir.
İnsan; kusurları örtücü, şefkat ve merhametli, doğru sözlü, iyilik sahibi, ilim, ibadet ve amel ehli olmalıdır.
Kalbi dünya arzularından birine takılan, ahirete yönelemez.
Müminde –kendi mahzun olsa bile- kardeşine karşı sevinç vardır.
Farz borcu varken sünnetle meşgul olmak ahmaklıktır.
Kimi seversen onunla aranda yakınlık olur. Bu sebeple sevdiğine iyi bak.
Kur’an ve Sünnet gölgesinde yürü, kurtuluşa er.
Ömründe sadece yaşadığın anın kaldığını farz et ve ona göre hareket et.
Zenginlerle sohbetin izzet, fakirlerle görüşmen şefkat ile olsun.
Zenginlerle görüşürken onlara, fakirlerle görüşürken de kendine bir değer atfetme.
Bizim yolumuz Kitap ve Sünnet üzere bina edilmiştir.
Fakirliğin esası; senin gibi olana muhtaç olmaman, zenginliğin esası da; senin gibi olandan bir şey istememendir.
Alçak gönüllü ol, kötülüklerden uzak dur, insanlarla iyi geçin.
Allah’tan kork, ilahi hududa riayet et.
Hüsn-ü zandan ayrılma ve her türlü hayra koş.
Bilmediğini öğrenmek için âhireti düşünen âlime sor.
Fayda vermeyeni konuşmayı bırak, faydalıyı yap, hayra yönel.
İnzivaya çekilmek istersen önce ilim öğren.
Tarikatın hususiyeti dinin emir ve yasaklarına uymak, devamlı zikir, gönlü gafletten arındırmaktır.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.